Avukat Sinan Tumlukolçu’nun Adana Baro Başkanlığı için adaylık başvurusunu duyurduğu ve seçim sürecindeki hedeflerini paylaştı.Tumlukolçu, kariyerine dair bilgilerini sunarak, hukuk alanındaki akademik ve mesleki deneyimlerini vurgulamıştır. Ayrıca, Türkiye Barolar Birliği’nin geçmiş dönemdeki yönetimine yönelik eleştirilerde bulunarak, baroların bağımsızlığını ve demokratik işleyişini koruma çağrısı yapmıştır.
Tumlukolçu, Baroların siyasi etkiden uzak, mesleki sorunlara odaklanan, üye sayısının gücünü kullanabilen bir yapıda olması gerektiğini savunmuştur. Metin Feyzioğlu’nun Barolar Birliği Başkanlığı dönemine atıfta bulunarak, bu dönemin Avukatlar ve Barolar için bir ihanet olduğunu belirtmiştir.
Tumlukolçu, Baro Başkanlığı ve Yönetimi için aday olma sebebini, Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi, ekonomik ve hukuki zorluklara karşı bir değişim ve adalet mücadelesi için atılmış bir adım olarak açıklamıştır. Ayrıca, bu süreçte Baroların, mesleki sorunların yanı sıra ülkenin genel sorunlarına da duyarlı bir şekilde yaklaşması gerektiğini vurgulamıştır.
Mesleğe başlarken ettiğimiz yemin aynı zamanda umuda ve cesarete dairdir.
Diktatörlerin, otoriterlerin, hak ve hukuk tanımazların, adaletsizlerin, tiranların, yolsuzların, uğursuzların esir aldığı hangi karanlık ve umutsuz toplum varsa ve olursa olsun orada Avukat Varsa Umut Vardır
Kadına Yönelik Şiddetin Artışı: Açıklamada, kadına yönelik şiddetin yaklaşık 40 yıldır var olduğu ve her geçen yıl arttığı belirtilmiştir. Namus cinayetleri olarak adlandırılan bu şiddet olaylarının sayısındaki artışın, toplumdaki ciddi bir sorunun göstergesi olduğu ifade edilmektedir.
Toplumsal Duyarsızlık: Açıklamada, medyanın bu tür olayları sıradanlaştırdığı, haberlerin kısa sürede unutulduğu ve toplumun bu olaylara duyarsız hale geldiği eleştirisi bulunmaktadır. Bu durum, toplumun kadına yönelik şiddeti normalleştirdiği ve bu konuda duyarsızlaştığı şeklinde bir eleştiri içermektedir.
Hukuki Düzenlemelerin Etkisizliği: Açıklamada, mevcut hukuki düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulanmadığı ve kadınları korumak için yeterli olmadığı eleştirisi bulunmaktadır. İstanbul Sözleşmesi’nin etkin bir şekilde uygulanmaması ve yasal kazanımların korunamaması eleştirilmektedir.
Baroların Rolü: Açıklamada, baroların kadınların haklarını savunma ve koruma noktasında yetersiz kaldığı belirtilmektedir. Baroların, kadına yönelik şiddetle mücadelede daha etkili bir rol üstlenmesi ve kadınların hukuki haklarını savunma konusunda daha aktif olması talep edilmektedir.
Çözüm İçin Çağrı: Açıklamada, kadına yönelik şiddetle mücadele için bir paradigma değişikliği yapılması, etkili gündemler oluşturulması, dava ve soruşturmaların açılması, hukuki yolların kullanılması ve yetkili mercilerin konuya çözüm odaklı yaklaşması gerektiği ifade edilmektedir.
Hayvan Hakları ve Bilinçlenme:
Metnin, hayvan haklarına ve onlara karşı yapılan haksızlıklara karşı bir duyarlılık çağrısı içerdiğini görebiliyorum. Hayvanların yaşama hakkının vurgulanması, onlara kötü muamelede bulunulmaması gerektiğine dair bir çağrı yapılmış
Sokak Hayvanları ve Yasal Düzenlemeler:
Sokak hayvanlarının korunması ve onlara uygun çözümler bulunması gerektiğine dair bir talep var. Ayrıca, mevcut yasal düzenlemelere itirazlar ve değişiklik önerileri de dile getirilmiş.
Yapay Zeka ve Avukatlık Mesleği:
Metin, yapay zekanın avukatlık mesleğini nasıl etkileyebileceğine dair endişeler içeriyor. Yapay zeka ve dijital dönüşümün hukuki sektörde nasıl bir değişime neden olabileceği üzerinde düşünülüyor. Özellikle, yapay zekanın belirli hukuki görevleri nasıl yerine getirebileceği ve avukatların bu değişime nasıl adapte olmaları gerektiği konularına vurgu yapılıyor.
Geleceğe Yönelik Hazırlık:
Yapay zeka ve dijital dönüşümün hızla ilerlediği belirtiliyor ve bu gelişmelere ayak uydurmanın önemine vurgu yapılıyor. Avukatların, bu teknolojik değişimlere karşı hazır olmaları ve mesleklerini sürdürebilmeleri için şimdiden çalışmalara başlamaları gerektiği ifade ediliyor.
Sonuç olarak, metin hem hayvan haklarına duyarlılık hem de yapay zekanın avukatlık mesleğine etkileri konusunda bir farkındalık yaratma amacı taşıyor. Bu tür konuların toplumda tartışılması ve farkındalığın artırılması, gelecekteki değişimlere daha etkili bir şekilde adapte olunmasına katkı sağlayabilir.
nükleer enerji ve çevre konularında bir bilgilendirme içeriyor. İlk olarak, yapay zekanın mesleki yaşamda kullanılmasının önemine vurgu yapılıyor. Ardından, Japonya’daki 2011 depremi ve Fukuşima nükleer santrali felaketi ile Çernobil nükleer santral kazasının yıkıcı etkileri detaylı bir şekilde açıklanıyor.
Metin, Akkuyu Nükleer Santrali inşaatının Türkiye’de devam etmesinin çevresel ve sağlık risklerine dikkat çekiyor. Depremin bölgede yaygın olduğu bir yerde nükleer santralin inşası konusundaki güvenlik endişeleri vurgulanıyor. Ayrıca, doğayı ve deniz ekosistemini olumsuz etkileyecek bu tür projelere karşı hukuki mücadele çağrısı yapılıyor.
Doğa savunucusu olarak bilinen bir meslektaşa ve diğer hak mücadelesi veren kişilere Baro olarak destek çağrısında bulunuyor.
Stajyerlerin Ekonomik Sorunları: Stajyer avukatların genellikle düşük ücretlerle veya ücretsiz olarak çalışmak zorunda kaldıklarını vurgulamaktadır. Ekonomik zorluklar, temel ihtiyaçları karşılamakta güçlük çeken stajyerlerin mesleki gelişimlerini olumsuz etkilemektedir.
Staj Dönemi ve Maaş: Stajyer avukatların staj dönemlerinde maaş almaları, hakim ve savcı stajyerlerine benzer bir uygulamanın olması gerektiğini savunmaktadır. Bu durumun, stajyer avukatların sadece stajlarına odaklanmalarını sağlayarak daha etkili bir eğitim almalarına katkı sağlayabileceğini ifade etmektedir.
Yaşlı, Hasta veya Bakıma Muhtaç Meslektaşlar: Metin, yaşlı, hasta veya bakıma muhtaç hale gelmiş meslektaşlara yönelik vefa gösterilmesi ve onlara destek sağlanması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu konuda kurumsal bir yardım organizasyonu oluşturmanın önemine değinmektedir.
İnsan Hakları ve Özgürlüklerine Yönelik İhlaller: Metin, ifade özgürlüğünün ihlal edilmesi, yargının tarafsızlığının sorgulanması, OHAL dönemindeki baskılar ve insan hakları ihlalleri gibi konulara dikkat çekmektedir. Bu bağlamda, Baroların toplumda hak, hukuk, ve adaletin olmaması durumunda rehberlik rolü üstlenmesi gerektiğini belirtmektedir.
Diğer Sorunlar ve Gelişmeler: Diğer sorunlar arasında adliye otopark sorunu, adliyelerde yaşanan sıkıntılar, OHAL sonrası meslektaşlara uygulanan muameleler gibi konulara da değinmektedir.