Biz de Bu ülkede Taş atıyoruz..
Hangi kökler kavrar..
Hangi dallar büyür..
Bu taş döküntüsünde…
Göle atılan taşlar hale yapsın ses versin…
Bu şiir İngiliz şairi
T. S. Eliot’a ait….
Eliot ; Suya taş atıyorum hale yapıyor diyor…
Biz de Bu ülkede Taş atıyoruz.. Düşünce atıyoruz.. Ne ses Ne yankı
Ne hale görüyoruz…
Taşı Düşünceyi Kör kuyuya mı atıyoruz…
Ne Suyu.. Ne Haleyi görüyoruz..
Bu hafta Gezi davasından bahsedeceğim Hukukun İsyanından Çığlığından Hukukun Hukuksuzluğundan bahsedeceğim..
Evet Hukuk Adaleti istemektir Adalet Aramaktır Adalet arıyorsak önce Erdemli insanlar Olmalıyız Erdemli olmaya çalışmalıyız..
Gezi davasını konuşacağız…
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin Gezi davasında Verdiği karar hukuku yansıtmıyor içinde Adalet barındırmıyor… karar her yerinden siyasetin kokuşmuşluğunu… iktidar iktidar gücünün ve Otoritenin bozulmuşluğunu bozulma kokusunu saçıyor. ..
Karar Tek Adam rejiminin ülkeyi getirdiği yeri noktayı bir kere daha hatırlatıyor..
İlk çağlarda çok tanrılı tapınak dinlerinde tanrı gazaba gelmesin diye tapınaklarda Bakire Kızlar..
Genç Erkekler.. KURBAN edilirmiş…
Bu kurban ediliş Dilimizde bir tekerleme oluşturmuştur. İLAHLAR KURBAN İSTİYOR…
Anadolu halkı haksız Adaletsiz bir mahkeme kararı ile karşılaşsa İLAHLAR KURBAN İSTEMİŞ Der
Bu gün Soruyorum. ?..
Bizde bu günlerde Gezi davası ile ilahlar KURBAN MI ?..
İSTİYOR..
Tek Adam Faşizmin gazabı adına GEZİ DOSYASI ile icat edilen delilsiz kanıtsız OSMAN KAVALA ve arkadaşlarını birileri…
İlahlara KURBAN MI ADADI..
Evet birileri Tek Adam Faşizm adına mı ?…
Yoksa Tek Adam FAŞİZMİ ile Uluslar arası Mafya adına mı ?
ADANDI Kurban veriyoruz…
Eski bir hukukçu olarak Gezi dosyasında..
Ceza delil ilmidir. Delillerin kesin..
Şüpheye mahal vermeyecek şekilde NET olması gerekir..
Mahkemeler cezayı deliller üzerine inşa eder.. ve Deliller üstünde şüphe kaide ŞÜPHE SANIK LEHİNE Yorumlanır Kaidesi üzerinden deliller sanıklar lehine yorumlanır..
Buraya kadar yazdığım evrensel Ceza geleneğini temsil eder…
İstanbul 13. Ağır ceza Delilsiz kanıtsız mahkeme kararı nasıl yazmış
Evet Gezi kararı nereden bakarsan bak bu ülkede Hukukun Adaletin olmadığını haykırıyor..
Çığlık atıyor..
Karar bu ülkede aynı zamanda Özgürlüklerin de olmadığını…
Toplantı Gösteri Yürüyüşü…
Düşünce ve İfade Özgürlüğü olmadığını haykırıyor..
17. Asırda yaşamış düşünür ALTUSER ;..
Bir ülkede yönetenler Hukuk dışına çıkar yönetimi şahsi hesaplarına alet eder yolsuzluk suistimal yaparsa Vatandaşların DİRENME HAKLARI olduğundan Bahseder…
Evet Direnme hakkı bugün genişleyerek büyüyerek derinleşerek medeni dünyada yasal hak haline gelmiş ve Türkiyede de diğer doğuştan gelen haklarla anayasal tanım içine alınmıştır..
Evet gezi kararı demokratik hak olan DİRENME HAKKININ’DA bu ülkede sivillerin elinden alınmış olduğunu haykırıyor…
Osman Kavala ve arkadaşlarına verilen gezi davası kararında ki MÜEBBET Hapis 2022 yılında bir zamanlar Avrupa Birliği Aday ülkesi olmuş Türkiye için yakışmayan yüz kızartıcı bir karar…
Türk yargısına da utanç verici yakışmayan bir karardır..
Türkiyede yargı kararları son yıllarda Gezi kararları gibi kararlarla dolu gezi kararı ilk değil belki sonuncusu da olmayacak …
İnsanları düşündürmek… İdarecileri… politikacıları.. Aydınları.. Yargıçları Savcıları Avukatları Hukukçuları düşündürmek için çok daha önemli olduğunu düşündüğüm..
Sözü Burada karar veren mahkeme hakiminin KARŞI OY gerekçesine birakıyorum ;…
……Dosya içeriğinde dinleme kayıtlarından başkaca delil bulunmadığı ilk dinleme kararının 18.6.2013 tarihinde TCK.220.Md. İle düzenlenen ” Suç işlemek için Örgüt kurma ” suçuna ilişkin olarak alındığı TCK. 312. Md. kapsamında HÜKÜMETE KARŞI suç suçunda alınan bir dinleme kararı olmadığı… Daha sonra eklendiği …..
… Bu haliyle dinleme kayıtlarının kanuna ve hukuka aykırı delil niteliğinde hulunduğu…
Dosyadaki dinleme kayıtlarının yasak delil mahiyetinde olduğu Sanıkların kanuna aykırı dinleme kayıtlarına karşı beyanları yasak delile dayandığından hükme esas alınamayacağı..
Aksi kabul edilse dahi dinleme kayıtlarını destekleyen Somut kayıtlar olmadığı ve tek başına dinleme kayıtlarının sanıkların üzerine atılı suçlardan mahkûmiyetlerine yeterli olmadığı anlaşılmış olup …
… Atılı suçlardan cezalandırılmaları yeterli delil bulunmadığından her türlü kuşkudan uzak SOMUT KESİN ve inandırıcı başkaca delilde bulunmadığından BERAATLARINA… Tutuklu sanık Osman Kavala’nın TAHLİYESİ ile diğer sanıkların.. tutuklanmaması görüşündeyim…
Demektedir…
Yönetimin Yargının ülkeyi karanlıklar içinde kararttığı bir zamanda bir ceza yargıcının karar şerhi aydınlanma ışığı olur düşüncesindeyim.. Işık Mum …
Çıra ..
Ampul.. Aydınlığı olsa da .. bir yeni dönemin başlangıcı demektir…
Adalete ulaşacak mıyız… Yaşarsak görecek miyiz?. …
Adalet Ağacı Anadolu ‘da yeşerecek meyve verecek mi?..
2002ler de Adalet bekliyorduk İktidara gelen birilerinden…
Şimdilerde onlar saraylarında… konforlu mekanlar içinde mükellef sofralarında el bebek gül bebek yaşarken bize sivillere..
İnsanca yaşam isteyenlere
Adalet adına zulmun karanlığında kanun hukuk aramak düştü……
Şimdilerde bizler Hukukun Evrenselliğini unuttuk..
Hukukun işlevini unuttuk…
Hukukun İdeolojisini Ekonomisini Sosyolojisini Felsefesini unuttuk…
Elimizde biçimsel Kanun KANUNLAR kaldı…
Onların Adil Düzen dedikleri bir çeşit biçimsel şekli içinde kanun düzeni imiş…
Adalette Dedikleri gibi İktidarın maşası imiş… Biz siviller bilemedik…
Soruyorum… Bağırıyorum…. Haykırıyorum ÇIĞLIK atıyorum…
Bu ülkede Hukuk var mı ?..
Adalet var mı ?..
Yasalar Mahkemeler Polisler Jandarmalar Hapishaneler niçin var..?..
Sir John Macdonell diyor ki ; Mahkemelerin varlığı o ülkede ADALET Olduğu anlamına gelmez..
Roma Hukukundan gelen Temel hukuk kuralları..
DÜRÜST YAŞAMIN Teşviki..
Başkasına ZARAR VERMEME İlkesi..
HERKESE KENDİ HAKKINI VERME ilkesi..
Bu ülkede NEREDE ?…
Selamlıyorum..