SOSYAL MEDYADA KADINLARA YÖNELİK DİJİTAL ŞİDDET
Türkiye’de interneti ve sosyal medyayı aktif olarak kullanan kadınlar dijital şiddete maruz kalmaktadır.
Kadınların en fazla maruz kaldıkları dijital şiddet vakalarının tanınmayan kişiler tarafından gönderilen istenmeyen mesajlar, yakın çevreden kişilerin özel alanı gaspı ve kendilerini ifade etme şekillerine müdahale edilmesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Dijital şiddete maruz kalan kadınlar, kendilerince birtakım tedbirler almaktadırlar. Mesaj atan kişileri engellemekte ya da mesaj atan kişi yok saymaktadırlar.
Kadınlar bir ortamda kendilerini güvende hissetmek istemektedir. Özgürce yaşayabilmek ve yadırganmamak istemektedir. Kadının en doğal bu isteği kadına neden çok görülmektedir?
Kadına şiddet denildiği zaman akla sadece fiziksel şiddet gelmemelidir. Kadına şiddet fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik olarak dörde ayrılmaktadır. Teknolojinin hayatımıza bu denli girmesi ne yazık ki dijital şiddetin oluşmasına da sebebiyet vermiştir. Ancak feodal düzeni zihninde değiştirememiş kişiler kadına şiddet denildiği zaman aklına sadece fiziksel şiddeti getirmektedir.
Şiddet, erkek için ayrıcalık savunucusu ya da üstünlük iddiası değildir!
Kadın yargıya öyle bir güvenmelidir ki sosyal medyayı şiddet duyurmak için araç olarak kullanmak zorunda bile kalmamalıdır. Ancak kadına şiddetin önlenmesi için gereken her şey yapılmış mıdır tartışılır…
Bazı kişiler, öldürme, yaralama, tehdit ve şantaj suçlarında dahi suçlunun yeterli cezayı almadığını düşündüğü için dijital şiddet için yargıya başvursa dahi bir işe yaramayacağını düşünmektedir.
Kadına yönelik şiddet, ataerkil sistemin ve erkek hegemonyasının bir sonucu olarak yüzyıllardır kadınların baskı altında tutulmasının bir aracı olarak kullanılmaktadır.
Şiddet, sadece dövme, sövme, yaralama, ya da ölümle sınırlı bir tablo olmamalıdır.
Kadın neden sürekli olarak bir erkek hegemonyasının altında yaşamak zorundadır?!
Galtung’a göre şiddete maruz kalma riski de şiddettir. Galtung’un bu fikrine katılıyorum. Kişinin özgürce yaşayamaması, baskı altında kalması, fikirlerini söylemekten imtina etmesi ya da baskı altında hissetmesi de zaten başlı başına bir şiddettir.
Sosyal medya erişimin kolaylaşmasına sebep olmuştur. Erişimin kolaylaşmasının hem iyi yanları hem kötü yanları bulunmaktadır. Teknolojinin hayatımıza girmesiyle birlikte her şeye ulaşılabilirlik artmıştır.
Kadınlar çoğu zaman işi gereği bile olsa sosyal medyada gizli profil kullanmayı tercih etmektedir. Kadının instagram profili açık olduğu zaman sarkıntılık boyutuna varmaktadır.
Kadın neden herkese açık yani kilitli olmayan bir hesap kullandığı zaman özgürlük alanına müdahale edileceği düşüncesine kapılmaktadır?
Instagram hesaplarını gizli kullanmamayı tercih eden kişiler bu mecranın bir sosyal imaj oluşturma alanı olduğunu, gelecekteki işleri için bir portfolyo oluşturabildiklerini
bu yüzden de daha çok kişiye ulaşmak için hesaplarını açık tutmayı tercih etmektedirler.
Kadın sosyal medyayı sadece ve sadece işi gereği kullandığı zaman dahi sosyal medya üzerinden mesaj yoluyla ya da başka yollarla taciz edilmektedir. Yine kadına sosyal medya vasıtasıyla sarkıntılık edilmektedir.
Son günlerce sıkça yaşanan bir durumdan bahsetmek istiyorum. Tuhaf bir arayış içerisinde olan bazı erkekler, kadınların instagram uygulamasında çok fazla tercih edebileceği kuaför, güzellik salonu, butikler, influencerları takip etmekte; oradan fiziksel olarak görüntüsünü beğendiği kadınlara ISRARLA mesaj göndermektedir.
Sizi beğenmeyen, sizi tanımak için bir şans dahi vermeyen, mesaj attığınızda psikolojisini bozduğunuz kadınlara ısrarla mesaj göndermeniz öncelikle etik dışı olup, tam bir gurursuzluktur!
Etik dışı olmakla birlikte bu durum suç teşkil etmektedir.
Bir avukat olarak sosyal medyada ben de ditijal şiddete maruz kaldım. Bazı kendini bilmez erkekler ”Seni görünce insanın suç işleyesi geliyor” şeklinde iğrenç beyanlarda bulundular. Ben kendileri hakkında suç duyurusunda bulundum.
Kendisinden rahatsız olduğunu belirtmenize rağmen bir kişinin size ısrarla mesaj göndermesi ya da sizinle görüşmek konusunda ısrarcı olması ya da sizi takip etmesi KİŞİNİN HUZUR VE SÜKUNUNU BOZMA suçunu oluşturmaktadır.
Fotoğraflarınızın, adınızın, soyadınızın, numaranızın izinsiz şekilde paylaşılması ve kullanılması KİŞİSEL VERİLERİ HUKUKA AYKIRI OLARAK KULLANMA suçunu oluşturmaktadır.
Sosyal medya üzerinden mesaj yoluyla dahi olsa taciz edilmeniz CİNSEL TACİZ suçunu oluşturmaktadır.
Yine hesaplarınıza izinsizce erişim sağlanması ya da hesaplarınızın çalınması ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL suçunu oluşturmaktadır.
”Benimle görüşmezsen sana şunu yaparım, bunu yaparım” gibi cümleler sarf edilmesi durumunda ise TEHDİT VE ŞANTAJ suçu oluşmaktadır.
Sırf reddettiniz diye hakarete maruz kaldıysanız ise ekran görüntüsü alarak HAKARET suçundan savcılığa suç duyurusunda bulunabilirsiniz.
Dikkat etmenizi istediğim iki nokta bulunmaktadır. Ekran görüntülerini mutlaka alın ve delil olarak sunun. Ekran görüntüsü alırken size mesaj gönderen şüphelinin instagram adının ve kişisel bilgilerinin de ekran görüntüsü içerisinde yer almasına dikkat edin. Ayrıca WhatsApp üzerinden dijital şiddete maruz kaldıysanız ekran görüntüsü alırken en üstte şüphelinin numarasının görünmesine dikkat edin.
Sosyal medyada anonimlik hakkı nedir?
Kişilerin fake hesapla sosyal medyada varlık göstermesidir. Kişiler, başkası adına hesap açabildiği gibi bir rumuzla ya da takma adla da hesap açabilmektedir. Bu hususa anonimlik hakkı denilmektedir.
Kişiler adına kişilerin haberi olmaksızın fake hesaplar açılıyor. Fake hesaplarda kişilerin fotoğrafları ve bilgileri kullanılıyor. Böylelikle kişisel verileri hukuka aykırı olarak kullanma suçu oluşuyor.
Ya da kişilerin hesapları çalınıyor kişiler adına paylaşım yapılıyor, ben bu hesaba şu kadar para yatırdım, siz de yatırın paranız katlansın şeklinde..
Bu da nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturmaktadır.
Keza yine fake hesaplardan kişiler rahatsız ediliyor, kişinin huzur ve sükununu bozma suçu oluşuyor.
Fake hesaplardan kişiler tehdit ediliyor ya da hakarete maruz kalıyor. Hakaret, tehdit ya da şantaj suçları oluşuyor.
Kişilerin verilerinin ele geçirilmesi ve mesajlarının okunması özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturmaktadır.
Tüm bu suçlarda rağmen instagram ve facebook IP adresi ABD ve Kaliforniya’da olduğu için şüpheliler bulunamıyor. Çünkü ABD, hakaret tehdit gibi suçlarda IP adresini vermiyordu.
IP ADRESİ NEDİR?
IP: İnternet Protokolü Adresi
Suçun delillendirilmesi ve faile ulaşılabilmesi için erişim sağlayıcının bulunması gerekiyor. Bunun için da şüphelinin bulunabilmesi için IP adresi gerekiyor.
IP adres sorgulama işlemi, soruşturma aşamasında cumhuriyet savcılıklarınca yapılmakta, kovuşturma aşamasında ise mahkemeler tarafından yapılmaktadır.
ABD, uyuşturucu, insan kaçakçılığı, cinsel taciz gibi büyük suçlarda IP vermektedir. YARGITAY DA BU KONUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN OLDUKÇA MANTIKLI VE GÜNCEL BİR KARAR GETİRMİŞTİR.
Kanaatimizce gelişen teknoloji ve tehditlerin internet üzerinde sıklıkla ve kolaylıkla yapılabildiği dikkate alındığında; internet üzerinden tehdit ve hakaret suçları için daha ağır bir ceza öngörülmelidir.
Söz konusu suçları şikayet ve ihbar etmek için Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüklerine başvuru yapmak mümkündür.
Sosyal medyadan işlenen suçlarda şüphelinin bulunamamasından dolayı savcılık tarafından KYOK veriliyordu.
Her ne kadar ABD, hakaret suçunda istinabe taleplerine yanıt vermese de, IP adresini vermediğinden şüpheli bulunamasa da, soruşturma aşamasında hiçbir soruşturma işlemi yapılmadan dosyayı kapatmaya son verilmiştir.
Şüphelinin tespiti halinde iddianame düzenlenmelidir. Tespit edilemediği takdirde daimi arama kararı düzenlenecek ve dava zamanaşımı süresince soruşturma dosyası açık kalacak!
DOLAYISIYLA ARTIK DİTİJAL ŞİDDET DAHA DA ÖNEMSENECEKTİR. SAVCILIĞA MUHAKKAK SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMALISINIZ. FAKE YA DA ANONİM BİR HESAP DA OLSA DAVA ZAMANAŞIMI SÜRESİNCE SORUŞTURMA DOSYASININ AÇIK KALACAĞINI UNUTMAYIN
ŞİDDETİN HANGİ TÜRÜ OLURSA OLSUN SESSİZ KALMAMAK DİLEĞİYLE…
KADINLAR OLARAK BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ..