Siyasetçi Ali Kurttan AçıklamaSiyasetçi Ali Kurttan Açıklama

ÇAMBÜKÜ Bugünlerde, Taşova ve Çambükü köyünün adı görsel ve yazılı basında sürekli gündem de. Sosyal mecrada Çambükü haberleri yer almaya devam ediyor.

Bir tarafta köylüler, hayvan otlaklarımız elimizden alındı, ekili tarlalarımızın ürününü bile kaldırmaya müsaade etmeden dozerlerle talan edildi diye feryat ediyorlar. Toprağına sarılarak ağlayan kadınların, sökülmüş ağaçlarının yerine yeniden ağaç diken kadın ve çocuk resimleri medyada dolaşıyor.Diğer tarafta devletin gücünü arkasına almış yetkililer kamu adına yürütülen bir kampanya sürdürüyorlar. Bunlara göre de devletin arazisini gasp etmiş yıllarca kullanmış şimdilerde de devlet bu araziye el koyunca bağıran, çığırtkanlık yapan, devlete karşı gelen isyancı bir köylü Çambükü var.

Bir üçüncü taraf, her geçen gün göç veren, gençleri işsiz, istihdam oldukça düşük iş imkanlar kısıtlı Taşova var. Onlarda iş ve aş peşindeler, OSB ile işsizliğin azalmasını istihdamın sağlanmasını istiyorlar. Bu sebeple bir an önce OSB kurulmasını çoluk çocuğu aş ve iş imkanı doğmasını bekliyorlar.Buradan bakıldığında OSB kurulması elzemdir doğru bir adımdır. Bunu desteklemeyi kim istemez hangi Taşova’ lı buna karşı çıkar hangi Çambükü köylü bunu istemez? Bu mümkün mü?İşte bu şartlar göz önüne alınarak yetkililer Taşova OSB yapılmasına karar verirler. Taşova’ nın bir an önce sorunun çözülmesi için, OSB işini hızlandırırlar. Niyetleri halisane ve gayretleri takdir edilecek seviyededir.

Fakat yetkililerin azmi, gayretleri, onlara vahim bir hata ile işe başlamalarına sebep olur. Yani daha işe başlarken gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklerler. Uyarı ve itirazlara rağmen süreç başlatılmış, açılan iptal davalarına rağmen süreç devam etmiş ve Bakanlıktan izin alınmıştır. Arkasından hatalar zinciri devam eder ve sonuç buraya gelir. Bütün bu yanlışları bile bile yaparlar, Çambükü köyünün direneceğini ve değil Amasya Türkiye’ yi ayağa kaldıracağını düşünemezler.

Çünkü hem mağrur ve güçlü hem de yaptıkları işin doğruluğuna inanarak hataların ortaya çıkacağını hesap etmezler. İşte bunun için bugün, devletin gücünü arkalarına alarak Çambükü köyünün sesini susturmaya çalışıyorlar. Bunu yaparken de hiç de adaletli davranmıyorlar. Yanlış beyanlarla, köylüyü isyancı, devlete karşı gelen, devletin arazisine yıllardır çöken bir köy gibi gösteriyorlar. Çünkü şu ana kadar yapmış oldukları yanlışların kendileri için ağır bedelleri olacağını biliyorlar bu sebeple hatadan dönme yerine OSB işini ne pahasına olursa olsun kısa zamanda bitirmek ve OSB cazibesi ile yaptıkları hatayı kapatmak istiyorlar. İşte, bizim yaptığımız incelemeler sonunda geldiğimiz nokta budur. Elde ettiğimiz sonuçları kamuoyu ile paylaşmayı bir görev bilmekteyiz.

İşin özeti şudur, yaklaşık 790 dönümlük OSB bölgesinin yine yaklaşık 380 dönümü Çambükü köyünün ektiği ve mera olarak kullandığı arazidir. Valiliğin beyanı doğrudur arazi devlete aittir. Ancak bunların iddia ettiği gibi köylü tarafından işgal edilen arazi de değildir. Bu arazi ve Mera yine devlet tarafından 1995 yıllarında Çambükü köyüne tahsis edilmiş yine devlet tarafından su kanalları açılmış bir arazidir.

Yani devlet tarafından bu arazi Çambükü köyüne tahsislidir dolayısı ile Çambükü köyünün devletin arazisini İŞGAL iddiası doğru değildir. Şimdi konunun birde kamu yönü var ki asıl işin vahameti burada başlıyor. Başta izah ettiğim ne pahasına olursa olsun ben bu OSB’ yi yapacağım ihtirası yöneticilere ciddi bir hata yaptırıyor. OSB kanuna göre Meraların OSB bölgesi ilan edilmesi yasaktır. Bu sebeple burası önü arkası düşünülmeden yerel kamu kurumları aracılığı ile gerekli işlemler tamamlanarak köylünün kullandığı arazi mera statüsünden çıkarılıyor. Köyün kullanımına tahsis edilen bu arazi kullanım amacı değişikliği yapılarak hazine arazisi haline getiriliyor. Böylece hem arazi Mera statüsünden çıkarılarak OSB yapılmasına uygun hale getiriliyor hem de köylü devreden çıkarılıyor.

Sesini çıkaran Çambükü köylüsü de devletin arazisine çöktüler diye suçlanıyor. Değerli hemşerilerim, işin asıl püf noktası, gömleğin ilk düğmesinin yanlış iliklenmesi bura başlıyor. Bırakın Çambükü köyünün itirazını, OSB isteriz diyenler “Yalanlar ve Gerçekler” propagandası yapanlar bu işe karşı çıkmalıdırlar. Tahsis amaçlı değişiklikle OSB bölgesi ilan edilen alan, bütün Amasya’ nın özellikle de Taşova’ lı hemşerilerimizin itiraz etmeleri gereken bir yer. Burası kuzeyde Amasya Erzincan kara yolu güneyde Yeşilırmak’ a kadar uzanan bir vadi. Burası Yeşilırmak havzası içerisinde kalan tarım ve mera alanı . Burası asla sanayi bölgesi yapılacak bir yer değildir.

Nitekim son bilirkişi görüşleri bunu teyit etmektedir. Bilirkişi bu alanın uzun vadede kamu yararı adına mera vasfından çıkarılamayacağı konusunda görüş bildirmiştir. Değerli hemşerilerim Taşova’ mızın OSB ihtiyacı için odaklanmanız bizleri telafisi olmayacak bir yanlışa zorlamaktadır. Lütfen herkes bir kere daha düşünsün. Yapılan hatadan geri dönülmez ise bu işin altında herkes kalır. Buradan samimi bir şekilde asla politik bir hesap içerisinde olmadan uyarıyorum.

OSB kurulması istenen bölge Yeşilırmak boyunca uzanan bir vadidir. Burada temiz su kaynakları, tarım alanları, çiftlik hayvanları, mera alanları olan Yeşilırmak boyunca uzanan tabiat güzellikleri olan bir alandır yani ırmak kenarıdır. Böyle tabiat güzellikleri ile dolu ırmağın hemen bitişiğinde ki, ister tarım arazisi olsun ister mera olsun ister şahıs isterse kamu malı olsun böyle bir araziye OSB olur mu? Bu bölgenin doğal olarak sanayi artıkları ile kirleneceği Taşova’dan geçen yeşil ırmak ’ın yarın sanayi artıkları ile kaplanacağı , gerek ırmak kenarında gerekse ırmağın içerisinde ki canlılara olumsuz etkilerinin olacağı doğal yaşamı olumsuz etkileyeceği nasıl düşünülmez?

Alacağınız tedbirler bu olumsuzlukları önlemeye yeter mi sanıyorsunuz? Sonuçta bu sorun sadece Çambükü’nün değil bütün hepimizin sorunudur. Devletimiz büyüktür ve şefkatlidir. Dün nasıl Çambükü köyünü bu alana taşıdı ona otlak verdi arazi verdi ise bugünde aynısını yapar daha fazlasını bu köylüye verir ve Çam bükü’ nün sorununu çözer. Yeni arazi verdik dediğiniz arazi hem köylünün kullanamayacağı hem’de bir kısmı (bilir kişi görüşü) başka bir iş İçin tahsisli gözüküyor. Bu devletle Çambükü arasında anlaşarak çözülür.

Ama buraya kurulacak OSB yıllarca geleceğimizi esir alır. Taşova’ nın geleceğini esir alır. Bizim çocuklarımıza temiz ve yeşil bir çevre bırakma gibi sorumluluğumuz var. Hemen 10 km şehir girişinde ırmağın kenarına yaptığınız OSB’’ nin Yeşilırmak vadisine dolaysı ile Taşova’ ya vereceği çevre kirliliğini bölgenin ekolojik dengesinin bozulmasını nasıl önlemeyi düşünüyorsunuz ? Taşova’ nın OSB yapılmasına ihtiyacı vardır ve yapılmalıdır. Bunun yolu hayat damarlarımızı kurutarak değil, tek varlığımız Yeşilırmak’ a zarar vererek olamaz olmamalı.

Buradan bir kere daha sesleniyorum sadece Çambükü köyü için değil aynı zamanda kamu adına biz bu işe tarafız. Bu yanlıştan dönülmesi için mücadelecimizi sürdüreceğiz. Bunun bir bedeli olduğunu bizlerin de terörist ilan edileceğimizi bu mücadelenin bize siyasi olarak zarar vereceğini biliyoruz. Ancak siyasi ve insani sorumluluğumuz adına çocuklarımıza yaşanılır temiz bir çevre bırakma adına bugün haklı davasında mazlum ve mağdur bırakılmış Çambükü köyü adına kamu adına biz bu OSB işine karşıyız. Mahkeme süreci devam eden bu OSB inşaatının mahkeme sonuna kadar durdurulmasını istiyoruz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur. Dr. Ali Kurt Gelecek partisi Amasya il başkanı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir