Mary Esme Gwendoline’in 1881 yılında İsmil’e yaptığı seyahat, dönemin sosyal ve kültürel yapısını yansıtan önemli bir gözlem niteliğindedir. Seyahat notları, yerel halkın gelenekleri, yaşam tarzları ve bölgenin tarihi hakkında derinlemesine bilgiler sunmaktadır.
Misafirperverlik ve Yerel Karşılaşmalar
İsmil’e ulaştıklarında, kendilerini karşılayan yaşlı Türklerin misafirperverliğinden bahseder. Gwendoline, konuk odalarının temizliğini ve düzenini öne çıkararak, bölgedeki yaşam standardına dair olumlu bir izlenim aktarır. Eşinin, yerel yaşlılarla bağdaş kurarak oturması ve onlarla sohbet etmesi, o dönemde sosyal etkileşimin önemine işaret eder. Yaşlı Türklerin, saygı ve ağırbaşlılıklarıyla kendilerine verdikleri değer, Gwendoline’in gözünde bir olgunluk simgesi haline gelir.
Antik Kalıntılar ve Tarihsel Derinlik
Gwendoline’in en büyük meraklarından biri, bölgede antik kalıntılar bulup bulamayacaklarıdır. İngiliz Murray’in yazdığına atıfta bulunarak, İsmil çevresinde büyük kalıntılar olduğunu öğrenmiş ve bu kalıntıları görmek istemiştir. Ancak, köylülerin antik eserler hakkında verdikleri bilgiler, hayal kırıklığı yaratır. Köyde yalnızca ölüleri yıkamak için kullanılan büyük bir taş gösterilir; bu taşın, iki günlük mesafedeki bir dağdan getirildiği belirtilir. Bu durum, Gwendoline’in beklentilerini karşılamaz ve bölgenin tarihsel zenginliğine dair sınırlı bilgi bulduğunu hissettirir.
Yiyecek Kültürü ve Beslenme Alışkanlıkları
Gwendoline, seyahati boyunca karşılaştıkları yiyecekler ve yerel beslenme alışkanlıkları hakkında da gözlemler yapar. Yerel halkın çoğunlukla et ve şarap tüketmemesi, onların basit ve sade yaşam tarzını yansıtır. Gwendoline, sadece ekmek, yumurta, tereyağı, süt ve meyve ile beslenerek yolculuk ettiklerini ifade eder. Bu durum, bölgenin tarımsal zenginliklerini de gözler önüne serer; zira üzüm, elma ve incir gibi meyvelerin bulunabilirliği, onların beslenme düzenini kolaylaştırmıştır.
Sosyal Yapı ve Adalet Anlayışı
Gwendoline’in gözlemlerinden bir diğeri, İsmil’deki sosyal yapıdır. Buradaki insanların Türk olduğu ve Ereğlililere göre daha kararlı oldukları ifade edilir. Özellikle hırsızlık vakalarına karşı duyulan tepki dikkat çeker; hırsızlık yapanların ağır şekilde cezalandırılması, yerel toplumun adalet anlayışını ve yasaların uygulanma biçimini gösterir. Bu durum, Gwendoline’in gözünde bölgedeki sosyal düzenin sağlam bir şekilde işlediği izlenimini yaratır.
Çerkeslerin Tarihçesi
Gwendoline, bölgedeki Çerkes nüfusunun tarihine de değinir. Eskiden bu bölgede yaşayan birçok Çerkesin, kadın ve çocuklarının ölmesi üzerine bölgeyi terk ettiğini belirtir. Hükümetin onlara sağladığı haklara rağmen, yerel halkın bu duruma karşı gösterdiği tutum ve çalışma isteksizliği, bölgenin tarihsel dinamiklerini ve sosyo-ekonomik ilişkileri aydınlatır.
Seyahat Zorlukları ve İklim
Son olarak, Gwendoline’in seyahati sırasında yaşadığı zorluklar, o dönemde seyahat etmenin ne kadar güç olduğunu gösterir. Gıda maddelerinin bozulması ve taşınma zorlukları, dönemin lojistik sorunlarını yansıtır. Ayrıca, iklimin ve coğrafyanın seyahat üzerindeki etkileri de dikkat çekicidir; Gwendoline, sağlıklı bir yaşam tarzının, bölgenin iklimi ve tarım olanaklarıyla ilişkili olduğunu vurgular.
Seyahat etkileri
Mary Esme Gwendoline’in İsmil üzerine yazdığı notlar, hem kişisel gözlemleri hem de dönemin sosyal yapısı hakkında derin bir anlayış sunar. Bu notlar, yalnızca bir seyahat günlüğü olmanın ötesinde, 19. yüzyıl Anadolu’sunun kültürel ve sosyal dinamiklerini anlamak için önemli bir kaynak teşkil eder. Gwendoline’in gözlemleri, bölgenin tarihine, kültürüne ve günlük yaşamına dair kıymetli bilgiler sunar ve okuyucunun dönemin gerçeklerine ışık tutar.