KKTC Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu’nun Grand İsias Otel faciası davasına gösterdiği ilgi kamuoyunda takdir toplarken, KKTC’de yaşanan iki trajik olayda sessiz kalması ‘çifte standart’ eleştirilerini de beraberinde getirdi. Bir yanda Adıyaman’daki dava sürecinde kameraların önünde verilen destek, diğer yanda ülke sınırları içindeki acılarda derin bir sessizlik…
Başbakan Yardımcısı ve Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Grand İsias Otel davasının Adıyaman’da görülecek duruşması için bölgeye giderek, hayatını kaybeden sporcu, öğretmen ve öğrencilerin ailelerine destek verdi. Ataoğlu, yaptığı açıklamada, “Bu dava sadece bir bina faciası değil; telafisi imkânsız bir acının ve zincirleme ihmallerin davasıdır” ifadelerini kullandı.
Bu sözler, Kıbrıs Türk toplumunda derin bir yara açan İsias faciasında takdirle karşılanırken, olayın takipçisi olan ailelere moral oldu.
Ne var ki, aynı bakanın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içinde yaşanan iki büyük trajedide sessiz kalması, kamu vicdanını yaraladı. Bu durum, devlet erkânının trajedilere yaklaşımındaki “seçici hassasiyet” tartışmasını yeniden alevlendirdi.
KKTC’de turistik bir tesisin havuzunda 4 yaşındaki bir çocuğun boğularak hayatını kaybetmesi, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Aile, derin acı içinde “Neden önlem alınmadı? Bu tesiste çocuklara özel güvenlik önlemleri var mıydı? Denetimler yapıldı mı?” sorularını sordu.
Bu sorulara ne yazık ki en başta yanıt vermesi gereken Turizm Bakanlığı tarafından hiçbir açıklama yapılmadı. Olay kamuoyunun gündeminden hızla düştü, ancak aile için zaman durdu. Bakanlığın sessizliği, “Yoksa bu çocuğun ismi uluslararası ajanslara yansımadığı için mi bu kadar sessiz kalındı?” sorusunu beraberinde getirdi.
Sanat dünyasının sevilen ismi Volkan Konak, KKTC’de verdiği bir konser sırasında fenalaşarak hayatını kaybetti. Bu acı olay, ülkedeki kültürel organizasyonlarda acil sağlık müdahale sistemlerinin yetersizliğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Halk, “Etkinliklerde doktor, ambulans, acil ekip hazır mıydı? Sanatçılar bu riski her konserde taşıyor mu?” diye sorarken, yine Bakan Ataoğlu ya da Turizm Bakanlığı’ndan kamuoyuna yönelik herhangi bir açıklama gelmedi.
Üstelik bu trajedi, sadece bir sanatçının değil, bir ülkenin kültürel organizasyon kapasitesinin de sorgulanmasına neden oldu. Ancak yetkililer suskun kalmayı tercih etti.
Bir yanda geniş çapta takip edilen Grand İsias davası ve verilen güçlü mesajlar, diğer yanda KKTC’nin kendi topraklarında yaşanan acılara sessiz kalan bir bakanlık. Bu çelişki, halkın adalet duygusunu zedeliyor.
Adalet, sadece manşet olan olaylarda değil; görünmeyen, konuşulmayan, bastırılmak istenen her acıda da işletilmelidir. Aksi halde halkta oluşan güven duygusu, her olayda biraz daha yıpranır.
1
KKTC’de Sürpriz Sonuç: Tufan Erhürman, Ersin Tatar’ı Geride Bıraktı
2473 kez okundu
2
Doğu Türkistan Milli Ordusu Suriye’de Yeniden Faaliyete Geçti: Mustafa Kızılcan’dan Tarihi Açıklama!
2258 kez okundu
3
Türk Hristiyan Birliği Kiliseleri Çin Likit Fonlarıyla Türkiye’de Yatırımda Zirveye Çıktı
2146 kez okundu
4
Dünya Ayağa Kalktı: Irak’ın Eşcinsel Yasağına Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor
1837 kez okundu
5
TBMM’de Gazze tezkeresi ittifakla kabul edildi
1737 kez okundu