Tarihi İpek Yolu hattının önemli durakları arasında yer alan Trabzon bugün önemli bir buluşmaya ev sahipliği yapıyor. Bu yıl dördüncüsü yapılacak Uluslararası İpek Yolu İşadamları Zirvesi’ne aralarında Çin, Almanya, Rusya’nın bulunduğu 23 ülkeden 700’e yakın iş insanın katılacağı duyuruldu.

İki gün sürecek zirveye baştan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak başta olmak üzere çok sayıda üst düzey yetkilinin katılması beklenirken, Ticaret Bakanlığı, Ulaştırma Altyapı Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın buluşmaya destek vereceği öğrenildi.

TRABZON VALİSİ’NDEN İPEK YOLUNA ÖVGÜ

Zirve öncesi Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu ve Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Hamdi Gürdoğan’ın hazır bulunduğu toplantıda konuşan Vali İsmail Ustaoğlu şunları kaydetti:

“Kadim İpek Yolu güzergâhı, yüksek ticaret potansiyeli sayesinde, geçmişte olduğu gibi günümüzde de dünyanın ilgisini üstüne çekmeyi başarmıştır. Geçmişten günümüze cazibesini yitirmeyen İpek Yolu’nun namı giderek artmaktadır. Bu cazibenin artırdığı pazar payı güzergâhta bulunan ya da bulunmayan pek çok ülkenin yatırımlarını bu alana kaydırmasını sağlamıştır. Zirvemiz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Vakıfbank, Türk Hava Yolları (THY) ve Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı gibi önemli kurumların desteğini almaktadır. Dördüncü Uluslararası İpek Yolu İşadamları Zirvesi inşallah beklentilerin üzerinde geri dönüşler sağlayacaktır.”

“ÇİN VE RUSYA EKSENİNE BAKMAMIZ LAZIM”

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Hamdi Gürdoğan da Trabzon’un Taka gazetesine yaptığı açıklamada “Kazakistan’daki İpek Yolu müzesinde Trabzon’un adı var. Çin’in Kuşak ve Yol haritasında Trabzon var. Cenevizliler zamanında da gemiler İtalya’dan Trabzon’a gelirlerdi. Tarihi sürece bakarak ileri gitmemiz lazım. Batum-Tiflis arasındaki yolu Çinli konsorsiyum yapıyor. Bizim de lojistik olarak öne çıkmamız gerekli.” dedi.

Dünyada dengelerin değiştiğine dikkat çeken Gürdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

“Dünya yeni bir yörüngeye giriyor. Çin Karaçi’de, Kıbrıs’ta artık her yerde. Kazak ve Özbeklerin istedikleri malları biz üretiyoruz ama lojistik nedenlerden dolayı gönderemiyoruz. Hazar’ın üzerinde yapılan demir yollarına bağlanabiliriz. Çin finansmanını ülkeye çekmemiz lazım. Sevindiğimiz en büyük nokta Çinliler geniş bir heyetle geliyor. Yatırım adası konusu masaya yatırılabilir.”

“TRABZON STRATEJİK ODAK NOKTASIDIR”

Karadeniz’deki toplantıyı CRI Türk Türkiye için yorumlayan Prof. Dr. Kemal Üçüncü ise Trabzon’u “stratejik odak noktası” olarak tanımlayarak şu ifadeleri kullandı:

“Bu bölgenin Avrupa’yı Asya’ya, Kuzeyi, Orta Doğu ve Afrika’ya taşıyan en kestirme “stratejik odak noktası” Trabzon’dur. 3,5 saatlik uçuşla 40’dan fazla ülkeye ulaşmak mümkündür. Afro-Avrasya’yı, Avrupa’yı Hint Okyanusu’na indiren yol Tuna-Karadeniz Trabzon yoludur. Güney’den Basra sistemine, İran, Orta Asya Üzerinden Hint okyanusuna, Orta Asya, Çin üzerinde Pasifiğe, Rusya üzerinde Arktrik ve Atlas Okyanusa kadar uzanan bir hattı birbirine bağlamış olursunuz.”

Türkiye, bugün, su yolu – demir yolu güzergâhlarından oluşan uluslararası ticaret koridorları ile baypas edilmiş durumdadır. Ülkemizin, uluslararası ticaretten pay alabilmesi için var olan limanlarımızın hızla modernize edilmesi ve bu limanlarımızın gerek ulusal ve gerekse uluslararası demiryolları ile entegre edilmesi gerekiyor. Bu bağlamda, Doğu Karadeniz Limanları öncelikli projeler arasında olmak zorundadır. Özellikle, Baltık Denizi-Ren-Tuna-Karadeniz Su Yolu Güzergâhı eskiden olduğu gibi bugün de çok önemli bir güzergâh olup bu güzergâhın en doğu ucunda Doğu Karadeniz Limanları bulunmaktadır.

Bu limanlardan Asya Demir Yolu ağına bağlı bulunan limanların çok büyük bir avantaja sahip olduğu apaçık görülmektedir. Asya’yı Orta Doğu’ya Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğusunu GAP hinterlandını en kestirme yoldan Asya pazarına en yakın bağlama avantajına sahiptir. Bu aynı zamana Türkiye’nin Türk dünyası ve akraba topluluklar ile Pazar anlamında bütünleşmesini entegrasyonunu beraberinde getirecektir. Bu eksen dünyanın en önemli lojistik eksenlerinden biri olmaya adaydır. Karadeniz Rus limanlarına çıkıldığında kanallar sistemi ile kuzey denizine hazara, demir yolları ile bütün Asya’ya açılmak mümkündür. Mersin – Shanghai mesafesi 14.000 km. olduğu hesaplanırsa bahsettiğimiz güzergâhın avantajı kendiliğinden ortaya çıkar.”

ATATÜRK’ÜN VASİYETİ

Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Kültür Bilimleri Akademisi Başkanı Prof. Dr. Üçüncü, Atatürk’ün liman ve demir yollarını entegre etme öngörüsünü anımsatarak şu değerlendirmelerde bulundu:

” Astrahan mesafesi İstanbul ile aynıdır. 4 saatlik hızla trenle Bakü Karadeniz’e, Astrahan üzerinden Hazar ötesine bağlandığında ulaşım süresi son derece kısalır. Bölge ülkeleri kapalı havza olmaktan kurtaracak en kestirme rota Karadeniz limanlarına çıkar. Bu mesele Türkiye açısından son derece stratejiktir. Bir ilk adım olarak Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan serbest ticaret anlaşması en kısa zamanda yapılmalıdır. Hatta bölge limanlarından biri bu amaçla Türk Konseyi Türk İş Birliği perspektifi çerçevesinde tahsis edilebilir. Bir adım sonrası Çin’in bu sisteme entegre olmasını sağlar. Astrahan limanının Hazar havzasıyla ilişkisi sağlanmış olur.  Konuşulması gereken gerçek gündem budur.

Bölge kamuoyunun ve yöneticilerimizin ısrarla ve öncelikle takip etmesi gereken mesele Trabzon-Batum demir yolu meselesidir. Bu ödev aynı zamanda Gazi Mustafa Kemal’in 1924 Trabzon ziyaretlerinde Trabzon limanının demir yolu ile entegresine işaret eden deha derecesindeki öngörüsüyle bizlere vasiyetidir.  Bu güzergâhın yeni dünya jeopolitiğindeki konumu, tarihi misyonuna uygun olarak İpek Yolu’nu yeniden barış, dostluk, ekonomik iş birliği köprüsü olarak kültürün ve medeniyetin ileri merhalelere taşınmasına öncülük edebilir.”

HABER GAMZE DÜRMEZ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir