2020 Bahar Bayramı unutulmayacak bir Çin yeni yılı olabilir. Bütün ülke teyakkuz halinde tatil geçirdi. Çinli karar vericiler koronavirüsüne karşı verilen savaşın nihai bir zafere ulaşması için büyük çabalar ortaya koyuyor. Çinliler, 2020’nin bu zor döneminde hükümetin bazı şeylerin üstesinden geleceğine güven duymalıdır.
Bulaşıcı hastalıklarla mücadele etmek için, kaynaklarının sağlanması, temel tıbbi bilgilerin kapsamlı bir şekilde yaygınlaştırılması, gönüllülerin eğitimi ve yabancılar için düzenlemeler dahil olmak üzere çok fazla çalışma yapılmalıdır. Çin hükümeti en iyi şekilde bu operasyonu sürdürüyor.
KONOMİK MÜCADELE
İkincisi, ekonomik toparlanma süreci ayrı bir savaşı doğuracak. Birçok ekonomist, ülkenin 1990’dan beri en zayıf büyüme oranına tanık olabileceğini söylüyor. Çin bakanlıkları ve yerel yetkililer, işletmelerin normal işleyişi ile salgının kontrolü arasında bir denge kurmak amacıyla yüzlerce politika girişimi gerçekleştirdiler. Genellikle ekonomik toparlanma mücadelesinin Çin’de 2020 yılının ikinci çeyreğinde başlayacağına inanılıyor.
Ardından ortaya çıkan bir diğer sorun ise, insanların geçim kaynaklarını koruma savaşı. Salgın, Çin halkının yaşamına ve sağlığına ciddi zarar verdi. Kısa vadeli ekonomik durgunluk düşük ve orta gelirli sınıfa zarar verecek. Yoksulluğun 2020 yılına kadar tamamen ortadan kaldırılması hedefine ulaşmak daha zor olacak. Ancak insanların yaşam standartlarını yükseltmek Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) amacıdır.
ETİK DIŞI SÖYLEMLER
Çin’in salgına karşı mücadelesi sırasında, algı yönetimine karşı verilen savaş unutulmamalıdır. Özellikle Batı medyası ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından Çin’e karşı başlatılan propaganda çalışmaları etik olmayan tutumlar içeriyor. Bazı Amerikan politikacılar ifade özgürlüğü adı altında Çin’i “hastalık yuvası” olarak dahi adlandırdı. Bu kelimelere alkış tutanlar ve sahipleri insanlığın yüz karası olarak tarihe geçecektir.
Salgın, birinci aşama ticaret anlaşmasının uygulanmasını etkiledi. Hatta iki ülkenin “ayrışmasını” hızlandırdı. Çin ve ABD arasındaki karşılıklı stratejik güven sınırlı kaldı. ABD başkanlık seçimleri yaklaşırken, Çin meselesi kuşkusuz ateşli tartışmalara yol açacak.
GAMZE DÜRMEZ