Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a EYT yanıtı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, emeklilikte yaşa takılanların sorunlarını çözeceklerini belirterek, “Erdoğan ve iktidarı, Türkiye’nin bugüne kadarki hiçbir sorununu çözmedi, tam tersine sorun üretti. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına söz veriyorum, Türkiye’deki bütün sorunları, akılcı, tutarlı politikalarla istişare ederek çözeceğiz.” dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Florya’da bir otelde düzenlenen BİRKONFED İş Dünyası Konfederasyonu 1. Ekonomi Değerlendirme toplantısına katıldı. Kılıçdaroğlu’na CHP Genel Başkan Yardımcıları Faik Öztırak, Aykut Erdoğdu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, milletvekilleri ve partililer eşlik etti.
Toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Devleti yönetmek aslında çok kolaydır. Devasa bir Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetmek neden kolaydır? Emin olun, Allah inandırsın devleti yönetmek Cumhuriyet Halk Partisini yönetmekten çok daha kolaydır. Neden biliyor musunuz? Devlette herkesin görevi yasalarla tanımlanmıştır. Genel müdürün görevi nedir belli. Daire başkanının görevi belli. Müftünün görevi belli. Polisin görevi belli. Emniyet Genel Müdürünün, Milli İstihbarat Müdürünün görevi belli. Herkesin görevi tepeden tırnağa, Cumhurbaşkanından en aşağı muhtara kadar herkesin görevi kanunla tanımlanmıştır. Dolayısıyla devleti yönetmek kolaydır. Herkes görevini yaptığı sürece, yasal görevini yaptığı sürece dünyanın en kolay işlerinden birisi devleti yönetmektir. Sizlerin oyu ile gelip devleti yönetmeye talip olanlar ve devleti yönetenler ne zaman ki yasa dışı iş yapmaya kalkarlarsa, genel müdürlere ‘şu kanunu görme arkadaş’, ‘Şu ihaleyi bizim arkadaşa ver arkadaş’ dedikleri andan itibaren devleti yönetmek zorlaşır. Neden? Aşağıdaki diyor ki’ bana yasadışı talimat verdiğine göre yukarıdaki para götürüyor benim de götürmem lazım.’ Neden oluyor bu? Yasa dışı bir talimat. Kanun onu da tanımlamış. Bir üst makam yasa dışı bir talimat verirse ne yapacak bununda kanunda tanımı var. Önce yazı yazacaksınız. ‘Bu talimat kanuna aykırıdır bunu yerine getiremiyorum’ diyeceksiniz. Bu yazıyı yazdığınız andan itibaren yukarıda size yasa dışı talimatı veren, bu adamın ayağını kaydırmam lazım dediğimi yapmadı. Ve dolayısıyla ilk yıkılan şey devlette liyakat sistemi olur. Devlette liyakat sistemi yerine sadakat sistemini getirdiğinizde tepedekinin her talimatını yerine getiren bir devlet yapılanması ortaya çıkar.”
“LİYAKAT ADALETTİR”
Kılıçdaroğlu, toplantıdaki konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yaşadığı en temel sorun nedir? En temel sorun liyakat sisteminin çökmesidir. Yani işin ehline teslim edilmemesidir. İşin ehline teslim edilmemesi liyakat sisteminin çökmesidir. Personel yasasına göre bir kişinin müsteşar ve genel müdür koltuğunda oturması için kuralları vardır. En az 12 yıl kamuda çalışmanı lazım. Ve üst makamlarda görev yapmanız lazım. Tepeden birisi gelecek müsteşar olacak yok öyle bir şey. Ve o işin uzmanı olacak. Yıllarını o işe vermiştir. Artısını eksisini bilir. Yeni siyasetçi geldiği zaman ona her türlü bilgiyi verir. Böyle bir niteliğe sahip olması gerekir. Ama bakan olmanız için sadece ilkokul diploması ve savcılıktan iyi hal kağıdına ihtiyacınız var. Siyasette liyakat yoktur ama devletin yapılanmasında liyakat vardır. Liyakat aynı zamanda adalettir. Hz. Ali, ‘Devletin dili adalettir’ der. Liyakatli insanlar adaletin peşinde koşarlar. Adaleti sağlamaya çalışırlar. Devlette liyakati yok ettiğini zaman hepsi biter. Adalet biter” diye konuştu.
KAYYIM TEPKİSİ
Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
Demokrasi benim gibi düşünmeyenler için de geçerli bir kavramdır. Onun da hukuku vardır. Seçimler yapıldı. Savcılığa gittiler, YSK’da 8 hakim imza bastı ‘aday olabilir’ diye. Seçildi, 1 gün sonra vali, bakanlığa yazı yazdı ‘görevden alın’ diye. Hani demokrasi vardı? Doğru değil. Milletin iradesini gasp edemezsiniz. Aynı şekilde büyükşehir belediye başkanları görevden alındı. (Gökçek-Topbaş) Onu da eleştirdik. Neden istifaya zorluyorsun?
Merkez Bankası dünyanın her tarafında bağımsızdır. MB’ye ekonomik talimat verirsin. Kullanacağı araçlara siyasi organ müdahale etmez. Ama hedef verir. Tutmazsa görevden alırsınız.
Merkez Bankası’nın verdiği kararlara siyasi iktidar müdahale etmez. Siz müdahale ederseniz dünyada bir itibarınız olmaz. Bunlardan vazgeçilmeli.
Faiz ödemek için borç alır noktaya geldi Türkiye. Her bir saatte Türkiye Cumhuriyeti’nin ödediği faiz 2 milyon dolardır. Saat başına 2 milyon dolar faiz ödeyen bir ülkenin ekonomik krizden kurtulabilir mi?
Bizim komşularımızla kavga edecek halimiz mi var? Kim için çalışıyoruz? Üretimi öncelememiz gerekiyor. Türkiye üretimi kesti. Nohut, saman ithal ediyoruz. Alman, Kanada, ABD çiftçisi için çalışıyoruz. Pamuk ithal ediyoruz Yunanistan’dan. Pamuk ekecek tarla mı bitti Allah aşkına?
Tank Palet Fabrikası’nın BMC’ye satılmasına da değinen Kılıçdaroğlu, “Bunun adı vatana ihanettir! Bu ülkeyi kuranlar böyle bir tabloya asla müsade etmemiştir” deyi konuştu.
“TOPLU İNTİHARLAR BAŞLADI”
Bakın toplu intiharlar başladı, neden? Bakın çöp konteynerlerinin yanına, çöpten yiyecek toplayan kadınları görürsünüz. 21. yüzyılın Türkiye’sinden bahsediyoruz. Güçlü bir sosyal devlete ihtiyacımız var. Sürdürülebilirliğe ihtiyacımız var. Eğer siz Atatürk’ün sanayi devrimini yakalamak için gösterdiği çabayı gösterseydiniz bugün farklı bir Türkiye vardı. Kesildiği için bu noktaya gerisin geriye geldik.
“TRUMP’IN MEKTUBUNA SES ÇIKARMIYORLAR”
Bizim güçlü olmamızı egemen güçler istemiyor. Bizim egemen güçlerin tuzağına düşmemiz lazım. Onurlu bir ülke olmamız lazım. Trump’ın yazdığı mektup benim yüreğimde derin bir sancıdır. O mektuba hiç ses çıkarmıyorlar. İçime sindiremiyorum, bu ülkenin tarihine sindiremiyorum. Ayıptır, yazıktır, günahtır. Ağırıma gidiyor benim. Çok net söylüyorum. Sizin oyunuza ihtiyacımız var. Kimsenin önünde eğilmeyen bir Türkiye’ye ihtiyacımız var. Namuslu bir Türkiye’ye ihtiyacımız var. Hesap verilebilir bir Türkiye özlemiyle hepinize en içten saygılarımı sunarım.
“EYT’LİLER HİÇ MERAKLANMASINLAR”
Kılıçdaroğlu, BİRKONFED İş Dünyası Konfederasyonu’nun, “Ekonomi Değerlendirme Toplantıları” başlığıyla düzenlediği programın ardından gazetecilerin EYT’ye ilişkin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün yaptığı “Seçim kaybetsek de yokum” açıklaması hatırlatılarak yöneltilen soru üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Seçimi kaybetme noktasına gelmesi tabii Erdoğan’ın başarısızlığını gösteriyor. EYT’liler hiç meraklanmasınlar, onların sorunlarını çözeceğiz. Erdoğan ve iktidarı, Türkiye’nin bugüne kadarki hiçbir sorununu çözmedi, tam tersine sorun üretti. Ben buradan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına söz veriyorum, Türkiye’deki bütün sorunları, akılcı, tutarlı politikalarla istişare ederek çözeceğiz”
[…] çözülmesi noktasında mağdurların sesini duymuyor. AKP’nin bu tavrı nedeniyle milyonlarca kişi mağdur durumda. Kanun teklifimiz görüşülüp kabul edilse bu mağduriyet ortadan kalkar” […]