Esas malzeme olarak ahşap kullanımına dayanan geleneksel Çin mimarisinin pek çok yapısı savaşlarda, yağmalarda yok olup gitmiştir. Çinlilerin eserleri, Yunanlar ve Romalıların eserleri kadar uzun ayakta kalamadı. Ancak diktikleri ağaçlar yaşıyor!
Henan eyaletinde Song dağında size 2 bin yıl önce İmparator Wudi’nin diktiği bir ağacı gösterebilirler. İmparator bu ağaca “Büyük Paşa” adını vermiştir.
Bir şehirde antik ağaçların tarihinin incelenmesi, o kentin medeniyet tarihi ve kentsel gelişimi açısından çok önemli. Çok sayıda tarihi mirasa sahip olan Pekin, bu açıdan oldukça zengin bir şehir.
Zaman içinde antik surlarını, bazı kapılarını kaybetmiş olsa da ağaçlarını korumayı bilmiş. Bu ihtiyar ağaçlar, Pekin şehir peyzajının en önemli unsurları ve şehrin en eski sakinleri.
Pekin’de 20 farklı türde 22 bin 637 adet “antik” ağaç bulunuyor. Bu ağaçların 3 bin 804’ü 300 yaşın üzerinde. Bu sayı şehri modern metropoller arasında en fazla antik ağaca sahip şehir yapmaya yetiyor.
Modern Çin resminin usta ismi Xu Beihong şöyle der: “Pekin, dünyada en fazla antik ağaca sahip başkenttir. Özellikle Liao (916-1125), Jin (1115-1234), Yuan (1271-1368) ve Ming (1368-1644) hanedanları döneminde dikilen çok sayıda selvi vardır. Bunlar asırların zorluklarını aşarak bereketli bir şekilde büyümeye devam ediyorlar ve başkentin eşsiz bir özelliğini oluşturuyorlar.”
Zhongshan Park, Beihai Park ve Tanzhe manastırı çevresinde 1000 yıldan eski ağaçlar vardır. Tanzhe manastırındaki kadim mabet ağacı 30 metreden uzundur ve ağacın gövdesini sarmak için 7 kişinin birleşmesi gerekir.
Sonbahar ekinoksunun en önemli geleneklerinden biri aya tapmaktır. Eski Çin’de ilk aya tapınma törenlerinin sonbahar ekinoksu sırasında düzenlendiği belirtiliyor. Çinliler aya tapınmak için hususi ay tapınakları inşa etmişlerdir. Bunlardan biri Pekin’de 1530 yılında Ming Hanedanı (1368-1644) döneminde inşa edilen Ay Tapınağı’dır. (Yuetan) Ay Tapınağı bugün de modern Pekin sakinlerinin sonbaharın keyfini çıkardığı mekanlardan biri. Kasım ayında buradaki gingko ağaçlarının sararan yaprakları uhrevi bir görüntü oluşturuyor. İğneli yapraklarıyla ardıç ağaçları (sabina chinensis) ve Himalaya sedirleri (cedrus deodara), manzaraya yeşilin en dolgun tonlarından birini ve manzaranın hatlarını tayin eden keskinliği katıyor.
HABER : Gamze DÜRMEZ