Dün bir rüya Yarınsa hayaldir Rüyayı mutlu hayali umutlu yapan Bugündür bu güne iyi bakmayanlar Bu günü iyi olmayanlar Bir aciz gibi Bir meczup gibi düne sığınırlar Dünleri yoksa da sığınacak sanal bir dünya bulur yaratırlar…der
*Halil Cibran
Tıpkı tarihin bir kesitinde yanlış ve hayali Osmanlı öyküsüne sığınan Türkiye’nin AKP. Hükümeti gibi…
Tarih yanlış ve hayali dönemler üstüne kurulmaz…
İngiliz Şair T.S. Eliot
Hangi kökler kavrar Hangi dallar büyür Bu taş döküntüsü yerde
Bu taş döküntüsü sonucu, Ormanları yakıla yakıla, Ağaçları kesile kesile, Doğası katledile katledile sadece coğrafyası Çoraklaşmadı…
Bu ülkenin İnsanları yaşam şekli hayata bakışı düşüncesi de sığlaştı çölleşti bu ülkenin…
Mithat Paşanın Taifte boğulmasından beridir Aydınları… Entellektüelleri… katledile katledile,.. süründürüle süründürüle ülkede yaşayan insanlarında zihni aklı bakışı düşüncesi çoraklaştı çölleşti…
Geçen hafta yazmıştın Çocuklara Kadınlara cinsel taciz istismar cinayet salgını yaşadığımızı… Bu sefer Erzurumdan bir yeni haber…
9. 10 yaşlarında 7 çocuk cinsel tacize muhatap olmuş maalesef… Erzurum Valisi olayı teyit ediyor..
Yine Bu hafta bütçe görüşmelerinde mecliste milletvekilleri sille tokat birbirine girmiş..
Milletvekilliği bakanlık bir ülkenin seçkin, bilge aydın insanlarının yeri değil midir…
Neden bu hale bu noktaya geldik… neden hazımsız haldeyiz …
Devlet işlerini yapmaları için yanlış seçim mi yapıyoruz…
Yanlış insanları mı siyasete taşıyoruz…
Bize ne oldu.. Zihni melekelerimiz dumura mı.. uğradı..
Evet siyasete insan seçmede yanlışımız var..
Bu hafta Türkiye Barolar Birliğinin kongresi vardı ..
Yapılan T.B.B. nin 36. Genel kurulundan yeni bir başkan çıktı.
Av. Ramiz Eriç Soykan 348 iştirakçinin 182 sinin oyu ile seçilmiş
Seçilmeden öncede Ankara Barosu Başkanı imiş.. Çoklu Baro anlayışına karşıt olması ile tanınıyormuş…
Evvela seçilen yeni Başkanı tebrik ediyorum ..
Bizlere değişmez diye gösterilenlerin düşündürülenlerin değişebileceği gerçeğini gösterdi..
Demokrasi konusunda bir ümit bir Işık öncülüğü yaptı..
Evet Baroları yazacağım Bir Meslek kuruluşu olarak Baroların diğer meslek kuruluşları gibi meslektaşlarının sosyal kültürel fikri dayanışmalarının yanında onlara ahlakı disiplini bazı formatta tuttuklarını biliyoruz…
1970 li yıllarda avukatların emeklilik yasası hazırlanırken dönemin hükümetinin Baro mensuplarının memur Emeklileri statü kazandırılma teklifine dönemin Ankara Baro Başkanının Sosyal sigorta kurumuna dönüştürdüklerini ve bu yönü ile Avukatların Sebest meslek hizmeti yanında Kamu Hizmeti yaptığını kavrayamadıklarını biliyoruz..
Sistemi bozan yıkan insanlardan sistemi yeniden kurmayı beklemek hatadır bunu biliyoruz… onlar bildikleri aynı şeyleri tekrar edecekler sonuçta aynı düzenin devamına hizmet edeceklerini de biliyoruz..
Burada TBB. Yeni başkanı için duyduğum endişe çoklu baroya karşı olması..
Çoklu baronun bir rekabet unsuru olacağını sisteme sağlıklı hukuki düşünce taşıma görevi yükleneceğini hatırlatmak isterim rekabet nedir…
Yenilik ilmi çalışma sosyal ve kültürel faaliyetlerde ve mesleki çalışmalarda rekabet yenilik güzel düşüncelere öncülük eder …
Sonuçta avukatlar… Yargı Hukuk sistemi ile…
.. Milletin adalet anlayışı olgunlaşmayacak mı..
Barolar bu gün diğer meslek odaları gibi siyasetin bir parçası olmuş ise günümüz tabiri ile partilerin arka bahçesi..olmuş ise suçlu kim..
Meslek mensupları avukatlar değil mi..
Yargıçlık savcılık sistemine Hukuk Fakültesi okumamış Ceza Felsefesi Hukuk Sosyolojisi Adalet yorumu bilmeyen iki üç yıl Adalet okulu bitirenler.. Kamu yönetimi okuyanlar.. iktisat okuyanlar alınıyorsa..
Üstelik Adil olmayan imtihanlarla ve Bakan Milletvekili torpilleri her kesin ağzında dolaşıyorsa..
Barolardan ses duymuyor.. ses yoksa… Kim suçlu..
Avukatların mesleki faaliyetleri cümlesi içinde savunma yaptıkları müvekkil suçlarına iltisaklı bağlantılıdır diye tutuklanıyorsa.. Barolarda ses yoksa.. Evet barolardan Ses yoksa…
Hukuksuzluk adaletsizlik toplumu kemiriyor içten içe yiyirsa barolarda ses yoksa …ses yoksa…
Kim Suçlu..
Özgürlükler İnsan onuru insan hakları insanca yaşam istekleri ayaklar altında barolardan bir ses yoksa… Ses yoksa …
Yargı tüm kurumları ile devlete delege edilmiş ise ..
Hangi Baronun.. Baro başkanının umurunda…sesi sözü var mı..
Her zaman böyle oldu Her zaman böyle olacak mı Zaman ve dünya para ve güç Küçük ve sığ insanların elinde bulunacak Her zaman asıl insanların elinde ise hiç bir şey Yalnızca ölüm diyor
Hermann Hesse.
Evet 1960 larda darbe yaşadık darbeye sebep olan kadrolardan gelen S.Demirele görev verdik 6 kere gittim 6 kere geldim dedi sonuçta 12 eylül darbesi oldu Özalda 12 eylüle sebep olan kadro içinde idi 1983 te
T. Özala görev verdik.. Sonuç 28 şubat .. Çaresizlik islamcılarda umuda dönüştü. Şimdi Tek Adam Hukuksuzluğu Adaletsizliği yaşıyoruz .
Bu tek adam sistemindende çıkışı neden Türkiyeyi bu noktaya taşıyanlarda arıyoruz..
Türkiyeye Başta barolar ve tüm meslek kuruluşları yöneticiler siyaset ve siyasetçiler dahil her sahada düşünebilen yaşamın dikenlerini hazmetmiş, hoşgörü sahibi, kalbinde insan sevgisi taşıyan, adil hukuka saygılı, ormanı koruyacak, tabiatı koruyacak, sularımızı denizlerimizi kirletmeyecek YENİ insanları göreve NEDEN davet etmiyoruz..
Kula kul olmayacak eğilmeyecek insanları siyasete göreve neden davet etmiyoruz
Değişelim.. kendimizi değiştirelim.. düşüncemizi değiştirelim.. etrafımızı değiştirelim… yarınlara umutla bakacağımız insanlarla yola çıkalım..
Yarınlarımızı ilimle doğru insanlarla korkusuzca kuralım…
Yarınlar bizim hepimizin…
Selamlıyorum.
1
Davranışlar Yalan Söylemez: Gerçek Hislerin Sessiz Dili
2492 kez okundu
2
Sakarya Savaşı’nda Büyük Kıtlık: Türk Ordusu Yokluk İçinde Tarihi Zafer Yazdı
1851 kez okundu
3
Gazetecilikte Bir Usta: Enver Güler Hocaya Vefa Dolu Satırlar
1729 kez okundu
4
Kalbimdeki İki Yol
1688 kez okundu
5
Hayatın en güzel melodileri sessizlikte gizlidir.
1675 kez okundu