İyi Parti Adana Milletvekili İsmail KONCUK, TÜİK Verilerine göre TÜRKİYE’ de 2017 yılında toplam 1 milyon 202 bin 716 adet trafik kazası meydana gelmiştir. Bu kazaların 1 milyon 20 bin 47 adedi maddi hasarlı, 182 bin 669 adedi ise ölümlü yaralanmalı trafik kazasıdır. Maalesef bu sayılar her yıl katlanarak artmaktadır. Trafik kazası mağdurları trafik kazaları sonucu engelli olmaları, çalışamamaları nedeniyle sigorta şirketleri tarafından mağdurların hak ettiği tazminatların çok altında sunulan teklifleri kabul etmek zorunda kalmaktadır. Yine TÜİK verilerine göre 2018 yılında 22 milyondan fazla araç trafiğe kayıtlı olup bütün araçlar için trafik sigortası yapılmasının zorunlu tutulduğu göz önüne alındığında sigorta şirketlerinin devasa kazançlar elde ettiği görülmektedir.
KONCUK, Trafik kazalarında tazminat taleplerinde sigorta şirketlerinin lobisi sonucu sigorta şirketine başvuru ve sağlık kurulu raporunun alınması dava şartı haline getirilmiştir. Süregelen zaman içerisinde sigorta şirketlerinin lobisinin baskıları sonucu Engelli Sağlık Kurulu Raporu alınmasına yönelik yönetmelik sürekli değişmiş ve kazazedelerin maluliyet raporu alması zorlaştırılmıştır. Yargılamanın uzaması durumunda çalışamayacak durumda olan engellilerin ekonomik ve sosyal olarak korunması, hak ettiği tazminatın çok altında bir tazminatı kabul etmek zorunda kalmamaları adına devlet tarafından hiçbir önlem alınmadığı görülmektedir.
İyi Parti Adana Milletvekili İsmail KONCUK, Son olarak Sigorta şirketlerinin baskısı sonucu 20 Şubat 2019 tarihinde alelacele, kazazedelerin görüşü alınmadan, sivil toplum kuruluşları sürece dâhil edilmeden Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik çıkarılmıştır. Bu yönetmeliğin çıkarılma süreci, içeriği irdelendiğinde sadece sigorta şirketlerinin talepleri doğrultusunda hazırlandığı, mağdurların haklarının ve hak arama hürriyetinin ihlal edildiği anlaşılacaktır. Anayasaya göre korunmaya muhtaç trafik kazalarına bağlı engelli kalanların sermaye şirketleri olan sigorta şirketlerine karşı korunması için hiçbir tedbir öngörülmemiştir.
1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Kanunun 5 nci maddesinde Engellilik durumunun tespit ve uygulama esasları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığının görüşleri alınarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığınca müştereken çıkarılan yönetmelikle belirleneceği düzenlenmiş olmasına rağmen 20 Şubat 2019 Tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik’te Milli Eğitim Bakanlığı’nın görüşü alınmamış ve müştereken çıkarılan yönetmelikte Maliye Bakanlığı dahil edilmeden müşterek yönetmelik çıkarılmıştır. Bu husus yönetmeliğin tartışılmadan, alelacele, sigorta şirketlerinin taleplerine göre yönetmeliğin hazırlandığını, mağdurların tazminat haklarının sigorta şirketlerine peşkeş çekildiğini göstermektedir. Kanunun açık düzenlemesine rağmen kanunun hilafına çıkarılan yönetmeliğin başka bir açıklaması olamaz.
KONCUK, 20 Şubat 2019 tarihli yönetmeliğin 15. Maddesi ve 23642684 sayı ve 2019/06 numaralı Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünce çıkarılan genelge ile trafik kazalarına bağlı engellilik durumunda trafik sigorta poliçesinin düzenlenme tarihinde yürürlükte olmayan yönetmeliğe göre rapor düzenlenmesinin öngörülmesi ile kazazedelerin kazanılmış hakları ellerinden alınmıştır. Kazanılmış hakların kanun yoluyla bile ortadan kaldırılması hukuken mümkün değil iken bu yönetmelik ile kazazedelerin kazanılmış hakları ortadan kaldırılmıştır. Yönetmeliğin 15. Maddesi kazanılmış hakları korumak bir yana dursun kazanılmış hakları ortadan kaldırmak amacıyla yönetmeliğe eklenmiş bir maddedir.
20 Şubat 2019 tarihli yönetmeliğin EK-2 nci maddesindeki Erişkinler İçin Terör, Kaza ve Yaralanmaya Bağlı Durum Bildirir Sağlık Kurulu Raporu Şablonunda sadece kurumsal talep üzerine raporun düzenleneceği öngörülmüştür. Engellilerin talebi üzerine raporun düzenlenmemesi Anayasanın 2. Maddesinde belirtilen sosyal devlet ilkesini, 36. Maddesinde düzenlenen Hak arama hürriyetini ve 61. Maddesinde belirtilen devletin engellileri koruyacağına dair amir hükümleri ihlal edilmiştir. Bu yönetmelik ile sosyal devlet ilkesi ağır bir şekilde ihlal edilmiştir.
KONCUK, Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. Maddesi ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre trafik kazasına bağlı engelli kalanların trafik sigorta şirketlerine maddi tazminat talebi için ön koşul olarak rapor alarak başvuru yapması zorunlu tutulmuş iken 20 Şubat Tarihli Yönetmelikte “sadece kurum talebi ile rapor düzenlenmesinin öngörülmesi” ile trafik kazasına bağlı engelli kalanların hak arama hürriyeti ihlal edilmiştir. Yukarıda da belirttiğimiz üzere trafik kazalarından talepli tazminat davalarında trafik sigortasına başvururken tamamlanması gereken evrak olarak mağdurdan talep edilen engelli sağlık kurulu raporunun sadece sigorta şirketinin talebi ile düzenlenmesinin öngörülmesi de Karayolları Trafik Kanunu’na aykırılık teşkil etmektedir.
20 Şubat 2019 tarihli yönetmelik ile sadece yetkili hastanelerin Sağlık Kurullarından rapor alınması öngörülmüş olup Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim Dalı başkanlıkları tarafından engelli sağlık kurulu raporu düzenlemesi öngörülmemiştir. Hastanelerin sağlık kurullarından büyük bir yığılma mevcut olup kazazedelere en erken 2020 yılına randevu verilmektedir. Yukarıda da anlattığımız üzere trafik kazazedeleri muhtaç durumda olduğundan, bekleyecek süreleri olmadığından, geçen süre kazazedelerin aleyhine olduğundan kazazedeler hak ettiği ücretin çok altında bir ücreti kabul edebilmektedir. Mevduat faizinin yüzde 27’lerde, yasal faizin yüzde 9’larda olduğu göz önüne alındığında sigorta şirketlerinin rapor alma sürecini neden uzatmaya çalıştığı anlaşılmaktadır. Sigorta şirketleri adeta tefeciler gibi çalışarak kazazedelerin hak ettiği tazminatların faizi ile kazazedelerin tazminatını ödemektedir.
20 Şubat 2019 tarihli Yönetmelik ile Trafik kazası nedeniyle, maddi tazminat talepleriyle alakalı; sigorta şirketlerinin mağdurlar adına hastanelere engelli sağlık kurulu raporu düzenlenmesi için başvuru yetkisi verilerek sigorta şirketlerine raporun tanzim edileceği hastane ve raporun düzenlenme süresinin belirlenmesinde takdir yetkisi tanınmıştır. Bu husus sigorta şirketlerinin hastanelerin istatistiklerini tutarak mağdurları en düşük maluliyet oranı veren ve en uzun sürede rapor veren hastanelere sevk ettirme şüphesini doğurmaktadır. İdare tarafından bu şüpheleri ortadan kaldıracak tedbirler alınmadan sigorta şirketlerine bu ihtiyarın, takdir yetkisinin tanınması ile ceylan aslanın insafına bırakılmıştır.
İyi Parti Adana Milletvekili İsmail KONCUK, sonuç olarak yeni yönetmelik ile sosyal devlet ilkesi tarumar edilmiş, gelişmekte olan, gelişememiş bir ülke olarak iktidar sermayeye teslim olarak kazazedelerin tazminat haklarını sermaye şirketlerine peşkeş çekmiştir. Bu durumda ilk olarak çıkarılan bu yönetmeliğin kaldırılarak kazazedelerin, avukatların ve sivil toplum örgütleri sürece dâhil edilerek sosyal devlet ilkesi doğrultusunda kanuna ve hukuka göre yönetmeliğin çıkarılması gerekmektedir diyerek, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını isteyerek soru önergelerini Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verdiğini belirtti.