41,9436
0,27%48,8434
0,47%5.389,85
-2,79%10853.43
-2,79%
Bursa merkezli Maresen Plastik, Maresen Otomotiv ve Minda Yapı, yaşadıkları mali zorluklar nedeniyle konkordato talebinde bulundu. Mahkeme, üç şirket için 3 ay süreyle geçici mühlet kararı verdi. Bu süre boyunca şirketlerin varlık devirleri kısıtlanacak ve mali yapılarını yeniden düzenlemeleri için fırsat tanınacak.
Türkiye’de sıkça gündeme gelen konkordato, mali sıkıntı yaşayan şirketlere borçlarını yeniden yapılandırarak faaliyetlerini sürdürme imkânı sağlıyor. Mahkeme tarafından verilen geçici mühlet kararı, alacaklıların şirketlere karşı icra takibi yapmasını engelliyor.
Maresen Plastik, Maresen Otomotiv ve Minda Yapı da bu kapsamda koruma altına alınmış durumda.
Türkiye’nin otomotiv üretim merkezi olan Bursa, aynı zamanda plastik ve yapı sektöründe de öncü şehir konumunda. Ancak üç büyük şirketin konkordato talebinde bulunması, şehirdeki yan sanayi ve tedarik zincirinde endişelere yol açtı.
Maresen Plastik, uzun yıllardır hem iç pazara hem ihracata yönelik plastik ürünleriyle tanınıyor.
Maresen Otomotiv, otomotiv devlerine parça üreten güçlü bir tedarikçi konumunda.
Minda Yapı, özellikle inşaat ve altyapı malzemeleriyle biliniyor.
Ekonomist Dr. Levent Karahan, süreci şu sözlerle değerlendirdi:
“Otomotiv, plastik ve inşaat, Türkiye’nin istihdam ve üretim kapasitesinde kritik sektörlerdir. Bu üç şirketin konkordato talebi, sadece şirketleri değil, onlarla çalışan yüzlerce tedarikçiyi de etkileyecektir. Eğer bu süreç iyi yönetilmezse, Bursa sanayisinde zincirleme iflasların başlaması ihtimali var.”
Şirket çalışanlarından biri, yaşanan gelişmeler karşısında tedirgin:
“Yıllardır bu fabrikada çalışıyoruz. Bir anda konkordato sürecine girildiğini öğrendik. Maaşlarımızı düzenli alabilecek miyiz bilmiyoruz. Evimize ekmek götürmek için bu işimize güveniyorduk ama şimdi büyük bir belirsizlik var.”
Şirketlere ürün sağlayan tedarikçiler de mağduriyet endişesi yaşıyor:
“Bu firmalara ciddi miktarlarda malzeme verdik. Ödemelerimizi beklerken konkordato süreci başlatıldı. Bizim de borçlarımız var. Eğer alacaklarımızı tahsil edemezsek, bizim de ayakta kalmamız çok zor olacak.”
Son yıllarda Türkiye’de konkordato başvuruları hızla artıyor. Özellikle 2018’den bu yana döviz kurlarındaki dalgalanma, yüksek enflasyon ve finansmana erişim sıkıntıları, birçok şirketi konkordato talebine yönlendirdi.
2018 yılında konkordato başvurularında ciddi bir artış yaşandı.
2022’de ekonomik belirsizliklerle birlikte yüzlerce şirket konkordato sürecine girdi.
2023 ve 2024’te de özellikle inşaat, tekstil, plastik ve otomotiv sektörlerinde konkordato dosyalarının arttığı gözlendi.
Uzmanlar, 2025 yılında konkordato başvurularının daha da artabileceğini, bunun da Türkiye ekonomisinde kırılganlıkların sürdüğünün göstergesi olduğunu belirtiyor.
Maresen Plastik, Maresen Otomotiv ve Minda Yapı, kamuoyuna ortak bir duyuru yayımladı:
“Şirketlerimiz, ülke ekonomisinde yaşanan dalgalanmalar, yüksek maliyetler ve finansmana erişimdeki güçlükler nedeniyle geçici mali sıkıntılar yaşamaktadır.
Konkordato sürecine başvurmamızın amacı, hem çalışanlarımızın haklarını korumak hem de iş ortaklarımızla olan ilişkilerimizi sürdürülebilir bir zeminde devam ettirmektir.
Bu süreçte üretim faaliyetlerimiz devam edecek, çalışanlarımızın maaş ödemeleri yapılacak ve iş ortaklarımızla işbirliğimiz sürecektir. Geçici mühlet süresini, şirketlerimizi daha güçlü bir yapıya kavuşturmak için bir fırsat olarak değerlendiriyoruz.
Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla tüm gelişmeleri şeffaf bir şekilde paylaşacağız.”
Ekonomistler, konkordato sürecinin yalnızca şirketlerle sınırlı kalmayacağını, ihracat, istihdam ve yan sanayi üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini belirtiyor. Özellikle otomotiv yan sanayinin Bursa merkezli olması, sürecin uluslararası tedarik zincirlerine de yansıyabileceğini gösteriyor.
Maresen Plastik, Maresen Otomotiv ve Minda Yapı’nın konkordato talebi, Türkiye’de sanayinin lokomotif sektörlerinde derin bir finansal kırılma ihtimalini ortaya koyuyor. Mahkemenin verdiği 3 aylık mühlet sürecinde şirketlerin mali yapısını toparlayıp toparlayamayacağı ve çalışanlarla tedarikçilerin mağduriyet yaşayıp yaşamayacağı, önümüzdeki süreçte netlik kazanacak.
1
Başkan Volkan Karasu: “Bazı Oda Başkanları Rüzgâr Gülü Gibi! Muhalefete Yiğit, İktidara Suskun!”
4676 kez okundu
2
Fatma Şahin ve Yavuz Selim Köşger, Çukurova’da Bölgesel Kalkınma İçin Bir Araya Geldi
2985 kez okundu
3
Üretici: “Ek, ek diyorlar; hasatta ortada yoklar”
2820 kez okundu
4
6,5 Milyon Memuru İlgilendiren Zam Krizi: Türkiye Kamu-Sen İş Bıraktı!
2785 kez okundu
5
Türkiye Ekonomisi İçin Kritik Uyarı: CEO ve Finans Uzmanı Eksikliği, Çin Fonları ile Aşılabilir
2628 kez okundu