18 Temmuz 2025 Cuma
Kumar Bağımlılığı, Ruhsal ve Sosyal Yıkımlar Yaratıyor !
Gazeteci Erkan Çakıllı’dan Metin Kaşıkoğlu’na Ziyaret
DUYGULARIMIZIN HAYATIMIZDAKİ ÖNEMİ
Yazık Çok Yazık !.....
Zeydan Karalar'dan Silivri Cezaevi’nden Osmaniye’ye El Yazısı Mektup!
Silivri Cezaevi’nden yazılan bir mektupla, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, CHP örgütüne ve Çukurova halkına umut ve dayanışma mesajı gönderdi.
Osmaniye ve Kadirli’ye özel selam içeren el yazısı mektup, CHP tabanında geniş yankı uyandırdı.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Temmuz ayı başında tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilmişti. Karalar, cezaevinden kaleme aldığı el yazısı mektubunu, Adana ve Osmaniye’deki CHP örgütlerine, özellikle de Çukurova bölgesindeki partililere hitaben gönderdi. Mektup ilk olarak, Kadirli Belediye Başkanı Mustafa Mert Olcar tarafından kamuoyuyla paylaşıldı.
Başkan Olcar, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Adana’nın onurlu Başkanı Zeydan Karalar, Silivri’den Osmaniye’ye, Kadirli’ye, bizlere selam gönderdi. Kendi el yazısıyla kaleme aldığı bu mektup, sadece bir selam değil; direnişin, halkına olan sevginin ve haklı bir davanın sesi…”
Bu sözler, mektubun sadece bireylere değil, bölgedeki tüm partililere hitap ettiğini teyit etti.
Mustafa Mert Olcar, Karalar’ın zor şartlara rağmen bölge halkını ve CHP’li yol arkadaşlarını unutmadığına dikkat çekerek, şu önemli mesajı verdi:
“Zeydan Başkan’ın bu zor günlerde bile Çukurova’nın insanını unutmaması, biz genç başkanlar için de bir yol haritasıdır. Dayanışmayı büyüteceğiz. Bu karanlık günleri hep birlikte aşacağız. Bu satırları burada paylaşmak, bir vefa borcudur. Selamını aldık Başkanım; bizden de size ve tüm yol arkadaşlarımıza kucak dolusu selam olsun.”
Mektubun etkisi yalnızca partililerle sınırlı kalmadı. Kadirli Belediye Başkanı Olcar, Karalar’ın mektubu vesilesiyle tüm halka şu çağrıyı yaptı:
“Artık evde oturup sadece televizyon izleyerek mücadele edilmez. Devir ses verme devridir. Devir ses çıkarma devridir. Herkesi CHP’ye destek olmaya, partimize üye olmaya çağırıyorum. Yani bu haksızlığa karşı başkaldırı için sizi de bekliyoruz.”
Zeydan Karalar’ın mektubu, hem CHP tabanında motivasyonu artırdı hem de halkla parti arasındaki bağı güçlendirdi. Karalar’ın Silivri Cezaevi’nden yolladığı bu mesaj, sadece bir selamlaşma değil, örgütsel dayanışmanın ve siyasi direnişin güçlü bir sembolü olarak değerlendirildi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında, Antalya’daki mitingde sarf ettiği sözler nedeniyle Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçundan soruşturma başlatıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Antalya’da düzenlenen açık hava mitingindeki konuşmasında sarf ettiği sözler nedeniyle hukuki bir süreçle karşı karşıya. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı, Özgür Özel’in söz konusu konuşmasında “gerçeğe aykırı bilgileri kamu barışını bozmaya elverişli şekilde yaydığı” iddiasıyla Türk Ceza Kanunu’nun 217/A maddesi kapsamında re’sen soruşturma başlattığını duyurdu.
Başsavcılık tarafından yapılan resmi açıklamada, Özgür Özel’in konuşmasında yer verdiği ifadelerin Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesindeki bir soruşturma dosyasına atıfla yapıldığına dikkat çekildi. Savcılık, bu ifadelerin gerçeği yansıtmadığını ve toplumsal huzuru bozma potansiyeli taşıdığını vurguladı.
Soruşturma kapsamında referans gösterilen TCK 217/A maddesi, 2022 yılında Türk Ceza Kanunu’na eklenen ve halk arasında “dezenformasyon yasası” olarak bilinen düzenleme kapsamında “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” fiilini suç olarak tanımlıyor. Bu maddeye göre suçlu bulunan kişilere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilebiliyor.
CHP lideri Özgür Özel hakkında başlatılan soruşturma, siyaset ve hukuk çevrelerinde geniş yankı uyandırdı. Başta CHP tabanı olmak üzere kamuoyunun gözleri, savcılığın elindeki delillere ve Özel’in mitingde sarf ettiği sözlerin içeriğine çevrildi. Soruşturmaya konu olan konuşmanın detaylarının önümüzdeki günlerde netleşmesi bekleniyor.
Zafer Partisi’nden Şok Karar: “İmamoğlu’nun Saraçhane Mitingine Katılım Yasak!”
Zafer Partisi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğunun 100. günü nedeniyle CHP tarafından Saraçhane Meydanı’nda düzenlenecek mitinge katılımı yasakladı. Parti yönetimi, il ve ilçe teşkilatlarına resmi yazı göndererek, mitinge hiçbir partilinin katılmaması talimatını verdi.
Diken.com.tr’nin özel haberine göre, Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğuna dikkat çekmek amacıyla bugün Saraçhane’de düzenlenecek olan miting öncesinde Zafer Partisi Genel Merkezi harekete geçti. Partinin teşkilatlarına gönderdiği yazıda, mitinge hiçbir şekilde katılım sağlanmaması gerektiği vurgulandı.
Zafer Partisi kaynakları, CHP’nin organize ettiği etkinliğin parti politikalarıyla uyuşmadığını ve bu tür organizasyonların Zafer Partisi’nin ilkeleriyle bağdaşmadığını belirtti. Parti yönetimi, bu tür etkinliklere katılımın parti disiplinine aykırı olduğunu ifade etti.
CHP ve Ekrem İmamoğlu destekçileri, sosyal medyada Saraçhane mitingi için yoğun bir çağrı kampanyası yürütürken, Zafer Partisi’nin bu kararının siyasi arenada nasıl yankı bulacağı merak konusu. Özellikle milliyetçi-muhafazakâr seçmen tabanı üzerinde etkili olması beklenen bu karar, İmamoğlu’na verilen toplumsal destekle çelişen bir tutum olarak değerlendiriliyor.
Zafer Partisi’nin bu tutumu, demokratik haklar ve siyasi dayanışma açısından olumsuz bir sinyal olarak yorumlanıyor. Bazı siyasi yorumcular, bu kararın parti tabanı tarafından hoş karşılanmayabileceğini ve kamuoyunda eleştiri konusu olabileceğini ifade ediyor.
Şamil Tayyar’dan CHP Kurultay Davasına Dair Çarpıcı Açıklamalar: “Karar Adli Tatilden Sonraya Kalabilir”
AK Parti’nin önceki dönem Gaziantep milletvekillerinden Şamil Tayyar, CHP’deki tartışmalı kurultay süreci hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen kurultay davası ile ilgili sosyal medya hesabından değerlendirmelerde bulunan Tayyar, “Kritik saatler deniyor, bence herkes rahat olsun” ifadeleriyle yargı sürecine dair öngörülerini paylaştı.
Şamil Tayyar, 20 Temmuz’da başlayacak olan adli tatil öncesinde mahkemeden bir karar beklenmediğini belirtti. Dosyanın içeriğine ve mahkemenin seyrine bakıldığında karar sürecinin yeni adli döneme sarkmasının kuvvetle muhtemel olduğunu dile getirdi. Tayyar, “Mutlak butlan ihtimali de giderek zayıflıyor” diyerek CHP’deki olağanüstü kurultayın iptal edilme ihtimalinin düşük olduğunu ifade etti.
Tayyar’ın değerlendirmelerine göre, yeni adli yılda karar çıkması durumunda iki ana senaryo öne çıkıyor:
Tayyar, hangi senaryo gerçekleşirse gerçekleşsin, bu sürecin CHP içindeki dengeleri sarsacağını ve özellikle Kemal Kılıçdaroğlu’nun aleyhine işleyecek bir tabloyu doğurabileceğini vurguladı. “Bu öngörü bir kenarda kalsın, süreci birlikte izleyelim” diyen Tayyar, kamuoyunu dikkatli olmaya davet etti.
Öte yandan Tayyar, aynı davaya paralel yürüyen başka bir dosyada, kurultay sürecinde oylamaya hile karıştırıldığı gerekçesiyle sanıklar hakkında iddianame düzenlendiğini ve bazı isimlerin kesin deliller nedeniyle ceza alacağını iddia etti. Bu durumun da CHP’deki iç tartışmaları daha da derinleştireceği öngörülüyor.
Osmaniye Belediye Başkanı İbrahim Çenet’in Dörtyol ve Erzin’in Osmaniye’ye bağlanması yönünde yaptığı çağrı, bölgesel tarih ve coğrafya bağlamında değerlendirildiğinde yerinde ve uzun vadeli bir vizyon çerçevesinde ele alınması gereken bir öneri olarak karşımıza çıkıyor. Ancak Hatay merkezli bazı sosyal medya hesaplarında (Hataytube) bu çağrıya yönelik yapılan haddini aşan yorumlar, tartışmanın seviyesini düşürmüş durumda.
Başkan Çenet’in açıklamasında, Osmaniye’nin Osmanlı’dan miras kalan yapısını koruma ve geliştirme arzusunun yanı sıra, Dörtyol ve Erzin’in tarihi olarak Osmaniye’ye bağlılığına vurgu yapıldı. Çenet, “Bu şehirler Osmaniye’nin geçmişinde vardı, geleceğinde de olmalı” diyerek tarihsel bir bütünleşmeye dikkat çekti.
Erzin ve Dörtyol, 1933 yılına kadar Cebelibereket Sancağı’na bağlıydı. Bu durum, idari değil kültürel bir bağın da göstergesidir. Bugün bile Osmaniye pazarlarında Erzin’den gelen üreticiler yer almakta, Osmaniye’deki birçok aile Erzin ve Dörtyol kökenli vatandaşlarla akrabalık ilişkisi sürdürmektedir. Zeytin, narenciye, pamuk gibi ürünler ortak coğrafi damarda yetişmekte; düğünler, ağıtlar ve halk oyunları aynı folklorun parçalarını taşımaktadır.
Hatay’daki bazı kullanıcılar, Çenet’in açıklamalarını yapıcı bir şekilde değerlendirmek yerine aşağılayıcı, küçük düşürücü ifadelerle Osmaniye’yi hedef aldı. İşte bazı örnekler:
Bu ifadeler, yalnızca Osmaniye’ye değil, aynı zamanda toplumsal barışa da zarar vermektedir. Fikir belirtmenin ötesine geçen bu söylemler, Türkiye’nin birlik ve beraberliğini zedeleyebilecek niteliktedir.
Osmaniye’de birçok vatandaş ise Başkan Çenet’in çıkışını “vizyoner bir teklif” olarak değerlendiriyor. Vatandaşların genel yorumu şöyle:
“Bu bir fetih çağrısı değil, tarihi iade-i itibar talebidir. Erzin bizim kardeşimizdir, kültürdaşımızdır. Aynı dağdan, aynı tarladan çıkmışız. Erzin ile Hatay’ın tek bir kültürel ortak noktası yokken neyin telaşı bu? Kaldı ki Erzin Osmaniye arası sadece 15 dakika. ”
Başkan Çenet’in açıklaması siyasi değil; coğrafi, kültürel ve stratejik bir bütünleşme önerisidir. Osmaniye’nin ticari potansiyeli, doğu Akdeniz’e açılan bir kapıyla daha da güçlenecek; bu yalnızca Osmaniye’ye değil, Erzin ve Dörtyol’a da ekonomik katkı sunacaktır.