 
 
             
                 
                 
                     
                            
                        Hayat, bir yol gibidir; bazen düz, bazen engebeli, bazen de sisli. Ama her zaman ileriye doğru akar. Ne kadar güzel manzaralar görsek de, ne kadar zorlu yokuşlar tırmansak da, bir gerçek değişmez: Arka aynasına takılıp kalan bir sürücü, önündeki yolu göremez. İşte, geçmişinde yaşayan bir insan da böyledir. Onun gözleri hep geriye bakar, kalbi eski yaralarda, aklı bitmiş hikâyelerde dolaşır. Ama gelecek, o geriye bakan gözlerle değil, ufka cesaretle dikilen bakışlarla inşa edilir.
Geçmiş, bir hazine sandığı gibidir; içinde dersler, anılar, belki birkaç yara izi saklıdır. Ama o sandığı sırtında taşımak, insanı sadece yorar. Geçmişinde yaşayan biri, o sandığı bırakamaz; her adımda onun ağırlığını hisseder. Belki bir pişmanlık, belki bir özlem, belki de bir “keşke” zincir olur ayaklarına. O zincirler, geleceğin kapısını aralamayı zorlaştırır. Çünkü gelecek, özgür bir zihin ister; umutla, cesaretle ve hayal gücüyle dolup taşan bir kalp ister.
Bir insan düşün, her sabah uyandığında dünün gölgesine sığınıyor. Eski hatalarını, kaybettiği fırsatları ya da kırılan hayallerini tekrar tekrar yaşıyor. O insan, yarını nasıl kucaklasın? Gelecek, bugünün toprağına ekilen tohumlarla yeşerir. Eğer elinde sadece geçmişin külleri varsa, o tohumlar nasıl filizlensin? Geçmiş, bir ders olmalı, bir yük değil. Öğretir, ama zincir vurmaz. Hatırlatır, ama esir almaz.
Geleceğe bakmak, cesaret işidir. Geçmişin güvenli ama soluk renkli dünyasından çıkıp, bilinmeyenin canlı renklerine adım atmak gerekir. Bu, kolay değildir. Çünkü geçmiş, tanıdıktır; her köşesini bilirsin, her sokağını ezberlemişsindir. Ama gelecek? O bir maceradır. Belirsizdir, ama bir o kadar da umut doludur. Geçmişinde yaşayan bir insanla geleceğe bakılmaz, çünkü o insan, o maceraya hazır değildir. Onun gözleri hâlâ dünün aynasında kaybolmuştur.
Peki, ne yapmalı? Geçmişi bir defter gibi düşün. Sayfalarını oku, derslerini al, ama o defteri kapat ve yeni bir sayfa aç. Gelecek, o temiz sayfada yazılacak yeni bir hikâyedir. Belki hatalar olacak, belki düşeceksin, ama o hikâyeyi yazmak için kalemi eline almak zorundasın. Geçmiş, seni tanımlamaz; sadece seni şekillendiren bir parçadır. Ama asıl sen, bugünde ve yarında saklısın.
Eğer bir gün biriyle el ele geleceğe yürümek istersen, o kişinin gözlerinin ufka baktığından emin ol. Çünkü geçmişin gölgesinde yaşayan biriyle, ne kadar istersen iste, o yolun sonunu göremezsin. Gelecek, cesur yüreklerin, özgür zihinlerin ve umutla atan kalplerin işidir. Bırak, geçmiş bir anı olarak kalsın; sen, yarının hayallerine sarıl.
 1
                          HOŞGÖRÜ SEVGİ VE İYİLİK           
                            3731 kez okundu
                        
                          1
                          HOŞGÖRÜ SEVGİ VE İYİLİK           
                            3731 kez okundu
                        
                    
                 2
                          Davranışlar Yalan Söylemez: Gerçek Hislerin Sessiz Dili
                            2483 kez okundu
                        
                          2
                          Davranışlar Yalan Söylemez: Gerçek Hislerin Sessiz Dili
                            2483 kez okundu
                        
                    
                 3
                          Sakarya Savaşı’nda Büyük Kıtlık: Türk Ordusu Yokluk İçinde Tarihi Zafer Yazdı
                            1851 kez okundu
                        
                          3
                          Sakarya Savaşı’nda Büyük Kıtlık: Türk Ordusu Yokluk İçinde Tarihi Zafer Yazdı
                            1851 kez okundu
                        
                    
                 4
                          Gazetecilikte Bir Usta: Enver Güler Hocaya Vefa Dolu Satırlar
                            1719 kez okundu
                        
                          4
                          Gazetecilikte Bir Usta: Enver Güler Hocaya Vefa Dolu Satırlar
                            1719 kez okundu
                        
                    
                 5
                          Kalbimdeki İki Yol
                            1679 kez okundu
                        
                          5
                          Kalbimdeki İki Yol
                            1679 kez okundu