Atatürk Kültür Dayanışma Eğitim Vakfı Genel Başkanı Gül Karyaldız,Latin Katolik Kilisesi Ruhani Reisi Francıs Dondu ve ilahiyatçı Murat Hasbolat ile dünya barışına çağrı yaptı‘Ne ezan ne çan ne hazankoparılamaz yurdumdan’Atatürk Kültür Dayanışma Eğitim Vakfı Genel Başkanı Gül Karyaldız,ezan, çan ve hazan seslerinin aynı gökyüzünde yankılandığı ve farklıdüşünen insanların hoşgörü içinde yaşadığı Türkiye’de çelik yüreklilerin oluşturduğu her inanç grubundan insanın, Yeni Zelanda’daki Müslümanlara uygulanan vahşeti kınadığını söyledi.Karyaldız, “Yeni Zelanda’da camiye saldıran kimse, 1,5 ay önce Filipinler’de kiliseye saldıran da aynı düşüncenin ürünüdür. Kur’an,İncil, Tevrat ve Zebur’un müntesipleri ‘La İlahe İllallah’ diyerek,
varlığına inandığı dini ve Allah’ı yüceltirken, bugün din kisvesi altında yapılan saldırılar insanlığa zarar vermektedir.” dedi
Tam 104 yıl önce düşmanı olan yaralı Anzak askerini sipere taşıyan Mehmetçiğin, adını dünya tarihine altın harflerle yazdırdığınıvurgulayan Karyaldız, nerede olursa olsun camilere ve inanç merkezlerine gidenler ile samimi duygularla alnı ve yüreği secdeye varanların; aklını kiralayan teröristlere asla boyun eğmeyeceğini dile getirdi.
Gül Karyaldız, “Çanakkale’de yurdumuzu kurtaran başta Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimizirahmetle anarken, dini, dili, ırkı ve düşüncesi ne olursa olsun tüm inanç mekânlarına yapılan saldırıları nefretle kınadığımızın bilinmesini istiyoruz. Şu unutulmamalıdır ki, aziz ve hoşgörülü Türk Milleti var olduğu sürece ne ezan, ne çan ne de hazan koparılamayacak
yurdumuzdan.” diye konuştu
yurdumuzdan.” diye konuştu
Latin Katolik Kilisesi Ruhani Reisi Francıs Dondu da, Anadolu’nun dört bir yanında her insanın inancını istediği gibi gönlünce yaşadığınıdile getirerek, Yunus gibi Hakk’a sevdalı, Mevlâna gibi gönlünedertli, Hacı Bektaş gibi onurlu ve vakur olan insanların sinesinde şiddetini barındırmadığını vurguladı.İlahiyatçı Murat Hasbolat ise İslam’ın hoşgörü ve kardeşlik diniolduğunu belirterek, öznesi ‘önce insan’ olan dinlerce farklı düşüncelere de saygı ile bakılması gerektiğini ifade etti.