Yalnızlık deyince aklımıza kimsesizlik ve hıssızlık duygusu,
Bazende yanımızda birisinin olmasını isteyip de yanımızda kimsenin olmadığı durumlarda hissettiğimiz duygusal bir durumda diyebiliriz. Kısacası,
Yalnızlık hepimizin hayatımızın gerçeği de diyebiliriz. Çünkü hepimizin hayatında çok az yada biraz yalnızlıkları vardır.
Örneğin, Bazı insanlar etrafında insanlar olmadan yalnız hissederken,
Bazı insanlar çok kalabalık ortamda bile kendilerini yalnız hissedebiliyor.
Bu nedenle,
Yalnızlık hissiyatı kimilerine göre geçici bir ruh hali, kimilerine göre Çaresizlik ve Hüzün kaynağı olabiliyor.
Bu yüzden İnsanlar kendilerini yalnız hissettiklerinden dolayı madde kullanma ve Yanlış insanlarla arkadaşlık edip büyük yanlışlara yönelebiliyorlar. Hatta bazı zamanlarda insanlar Yalnızlık korkularından dolayı
Normalde hayatlarına zarar verecek insanları bile hayatlarına dahil edebilirler.
Hiç sevmeyeceği insanlarla bile sevgili olabilirler. Bunların tek sebebi sadece yanlarında birileri olsun yalnız kalmayayım korkusu olabiliyor. Böylece aklımıza çok çeşit sorular gelebiliyor. Acaba Yalnız İnsanlar problemli mi? sıkıntılı mı?
Neden böyle yanlışlara yönelebiliyorlar? Örneğin, Tek başına bir yere kahve içmeye gittiğimiz zaman etrafımızda acaba bu insan neden yalnız oturuyor? çok mu sorunları var? Etrafında bir arkadaşı bile yok diye düşünebilirler. Eğer ki biz yalnızlığımızla baş etmek istiyorsak,
Yalnızlık Aslında a normal ya da acayip bir durum da değildir. Yalnızlık sorunu insanların başına gelecek bir durum da değildir. Günümüzde bu modern çağda ve kültür de Yalnızlık,
dışsanlandırılması zor anormal bir durummuş gibi algılanabiliyor. Oysa ki Eskiden 100 yıl öncesi yalnız kalmak bir tercih meselesi imiş. Çünkü insanlar yalnız kaldıkları zaman daha çok kendilerine dönüyorlar, daha çok içsel bilgilere ulaşmaya çalışıyorlarmış.
Bizler yalnızlığı anormal bir durum olarak görmek yerine, zihniyetimize ve yaratıcılığınıza bir katkı olarak görebilirsek Yalnızlıktan mutluluk duyabiliriz. Bir başka örnek verecek olursak Örneğin, evde yalnızken kapımızı çalıp kimse bize neden yalnızsın diye sorgulayamaz. Sadece hayatın içinde olursak çok güzel arkadaşlıklar kazanabiliriz. Hiçbir zaman olaylar tek başına bir anlam ifade etmez. Paylaşmak gerekiyor.
Bizlerin o olaylara bakış açımız çok önemlidir. Böylece olumlu veya olumsuz duygular ortaya kendiliğinden çıkacaktır. Yalnızlık tek başına bizleri etkilemez. Yalnızlık hakkında nasıl yorumlar ortaya çıkartıyorsak., o zaman etkilenmeye başlayabiliriz. Örneğin yalnız kaldığımızda kendimizi Zavallı yerine sorunlu bir insan olarak görmemiz gerekmiyor. Bir yandan yalnızlığında gelip geçici bir dönem olduğunu düşünebiliriz.
Yalnızlık sizleri sakinleştirir.
Sizi daha iyi bir arkadaş yapar.
Alacağınız tüm kararları ve sınırları belirlemenize yardımcı olur.
Daha keskin hedefleriniz olur.
Bir yandan da yaşam kalitenizin artmasını sağlar.
Daha az stresiniz olur.
Kendi sorunlarınızı tek başımıza çözmenize kolaylık sağlar. Bu yüzden
Yalnızlıktan şikayet etmek yerine yalnızlığın kıymetini bilip her zaman şükretmek de gerekiyor.
1
Davranışlar Yalan Söylemez: Gerçek Hislerin Sessiz Dili
2507 kez okundu
2
Sakarya Savaşı’nda Büyük Kıtlık: Türk Ordusu Yokluk İçinde Tarihi Zafer Yazdı
1851 kez okundu
3
Gazetecilikte Bir Usta: Enver Güler Hocaya Vefa Dolu Satırlar
1745 kez okundu
4
Kalbimdeki İki Yol
1704 kez okundu
5
Hayatın en güzel melodileri sessizlikte gizlidir.
1690 kez okundu
[…] Çevrimiçi seminerlere sadece Adana’dan değil, yurdun dört bir yanından katılım oldu. Kurucu Başkan Dolunay Canbulat, kulübün işbirliği tekliflerine açık olduğunu, farklı kurum ve […]