Bazı yollar huzur verir.Uzak ola bile. Adıyamana yolculuk… Okullar başlayacaktı. Depremden kaynaklı konteyner okulda yaşayan maddi imkansızlıkları olan 63 öğrencisini düşünen Yunus Güzel öğretmenleri Yine Tülay ablasının kapısını çalmıştı. “Abla,öğrencilerimizin kıyafete ve hazırlık kitaplarına ihtiyaçları var. Bir el atsan da sevinse bu çocuklar.”diye yana yakına öğrencilerini evlat gibi gören Yunus’un derdine çare bulmak,Tülay ablasına kalmıştı.
Kimin kapısını çalmalıydı,63 öğrenciye kıyafet ve kitap hayli masraflıydı. İstemekten çekinmeyen Tülay ablaları, Bu sefer Rizeli Millet Vekili Osman Aşkın Bak beyin kapısını çalmıştı. Olur cevabını almıştı.Ama yoğunluk vekilimize unuttuyordu. Defalarca arayıp hatırlatan Tülay ablaları Vekilimizin vesile olup Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu beyden ricasıyla, Artık kıyafetler ve Kitaplar alınmıştı. Gençlere dağıtım yapılmıştı.Lakin onları sevgiyle sarıp derslerine motive olmaları için Tülay ablaları onlara gitmeliydi. Ve sonunda kavuşma gerçekleşmişti. Adıyamanın Samsat ilçesinde konteyner okula vardığımda ,şaşkın şaşkın etrafıma baktım. “Gerçekten konteyner bir okul” dedim,içimden. 10 sınıf,1 müdür,1 müdür yardımcısı Ve öğretmenler odasından oluşan küçücük bir okul.Okula benzer bir yanı yok aslında ya. Sadece sınıflardan gelen öğretmen ve öğrenci sesleri arada çalan zil sesi olmasa. Güler güzlü müdürümüz Mustafa bey ve Yunus öğretmen ile beraber sınıflara misafir olup öğrenciler ile tanıştım. Çok uzaklardan ta Berlin’den geldiğimi duyduklarında çok mutlu oldular. Onları önemseyen bir ablaları olması onlara mutluluk vermişti. Bazı öğrenciler öyle sarılıp öptüler ki beni, Yıllardır özledikleri ablaları sanki okullarına gelmişti. Okul ziyareti ardından çay Ve lahmacun molası verdik.
Çay içerken Murat Hocayla tanıştım. Murat hocanın ilginç bir okulu vardı. Bir sınıfı olan bir okul!! Evet evet sadece bir sınıf. Bu sınıfta tam dört sınıf ders yapıyordu. Girişte sağdaki sıra 4. Sınıf,yandakiler de 3,2 ve 1.sınıflardı. Orta yerinde odun sobası olan küçük şirin mi Şirin bir okul. Bu okulun müdürü de,yardımcısı da,temizlikçisi de Murat öğretmendi. Okulun dışında inekler otluyordu. Etrafı ise Karpuz Ve tütün tarlalarıyla çevriliydi. Dedim Ya tam bir köy okulunu dA ziyaret etmiştim. Oradan depremde zarar görmemiş Bir okulu dA ziyaret ettik. Müdürümüz Mazhar hocamızın elinden hemen hemen adıyamanlı tüm gençler geçmiş. Kor saçlı sert duruşlu bir O kadarda kendinden emin tam bir ögretmen olan Mazhar hocamızı tanımış olmanın mutluluğu sarmıştı beni. Sınıflara girip öğrencilerle sohbet etmenin mutluluğuna varmıştım. Maşallah cin gibi misali tam bu öğrenciler için söylenmişti. Doktor,polis avukat…ne ararsan olacak olanlar bu sınıftaydılar.(inşallah istedikleri meslekleri edinirler.) Adıyaman’ın Samsat ilçesinde okul ziyaretlerimde yine huzurla dolup taşmıştım. Onlara sarılıp öpmek,anlatılmaz mutluluktu, benim için. Bir ara sınıfların birinde bir öğrencinin yanına oturup resim çektirip sohbet sonrası ismini sordum,”adım Cennet”dediğinde “Ben işimi bilirim,buldum cenneti kaptım yerimi))deyince herkesi kahkahaya boğmuştum. Onca çocuğumuzun mutluluklarına vesile olan Sayın vekilimize ve esenler belediye başkanımıza sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Adıyaman’dan ayrılırken, onca yolu gelmenin ne kadar yorucu olsa dahi ne denli doğru Ve mutluluk dolu olduğunu bir kez daha yüreğime yazmıştım. Yeni öğretmenler tanımıştım. Ha burada şu tek sınıflı okulun müdürü öğretmeni yani her şeyi olan Murat hoca evine kahve içmeye davet etmesi ve muhteşem eşiyle tanıştıktan yarım saat sonra sanki Yıllardır tanışıyormuş gibi samimi ve içten davranışları asla unutulmayacak bir insanlık örneğidir.
Murat hocanın bir özelliği daha varmış,dağlara tırmanmak. Ve zirveye çıkınca eşinin adını yazmak. Aşk böyle bir şeymiş))demeden edemiyorum. Mutluluk arayan varsa Sevgiyle sarılsın Karşısındakine. Kürt olsun,Zaza olsun… Ama kalplerinde,senin de yerin olsun. Kalplere ismimi yazdırmıştım ya bana verilen en büyük dünya bu ödülü olmuştu. Makamlar mevkiler gelir geçer Lakin bir yüreğe sevgiyle yazılmış iseniz Asla silinmez ve vasiyet misali Anlatılırsınız.
dan ayrılırken, onca yolu gelmenin ne kadar yorucu olsa dahi ne denli doğru Ve mutluluk dolu olduğunu bir kez daha yüreğime yazmıştım. Yeni öğretmenler tanımıştım. Ha burada şu tek sınıflı okulun müdürü öğretmeni yani her şeyi olan Murat hoca evine kahve içmeye davet etmesi ve muhteşem eşiyle tanıştıktan yarım saat sonra sanki Yıllardır tanışıyormuş gibi samimi ve içten davranışları asla unutulmayacak bir insanlık örneğidir.
Murat hocanın bir özelliği daha varmış,dağlara tırmanmak. Ve zirveye çıkınca eşinin adını yazmak. Aşk böyle bir şeymiş))demeden edemiyorum.
Mutluluk arayan varsa
Sevgiyle sarılsın Karşısındakine.
Kürt olsun,Zaza olsun…
Ama kalplerinde,senin de yerin olsun.
Kalplere ismimi yazdırmıştım ya
bana verilen en büyük dünya bu ödülü olmuştu.
Makamlar mevkiler gelir geçer
Lakin bir yüreğe sevgiyle yazılmış iseniz
Asla silinmez ve vasiyet misali
Anlatılırsınız.
TÜLAY DEMİRCAN KOYUNCU